Çin’e koronavirüs komplosunu kim kurdu?
Korona virüsü salgını, özgür basın ve şeffaflığın, bir ülkenin güvenliğine tehdit olmak bir yana, güvenliğin gerçek garantisi olduğunu bir kez daha gösterdi.
CEMAL TUNCDEMİR
ABD başkanının görevinden azlinin hukuksal zemini ve işleyişi
CEMAL TUNÇDEMİR 18 Aralık 2019 ABD Başkanı Donald Trump hakkında Temsilciler Meclisinin başlattığı azil soruşturmasında sona gelindi. Temsilciler Meclisinin Çarşamba veya Perşembe günü soruşturmanın bir görevden alma yargılamasına dönüşüp dönüşmeyeceği hakkında nihai oylamasını yapması bekleniyor. Eğer Temsilciler Meclisinden ‘impeachment’ kararı çıkarsa, Trump’ın görevden alınıp alınmayacağına, ABD Senatosu, büyük olasılıkla 2020 Ocak ayı içinde karar verecek. […]
Ufku görünmeyen bembeyaz bir karanlıkta yürüyenler
‘Beyaz Karanlık’, onun, bu kıtada görüşü çoğu zaman imkansız kılan sonsuz beyazlığı tarif ederken kullandığı bir ifadeydi. ‘Devasa bir hiçliğin ortasındaki bir buz küpünün içindeki tek bir atom parçacığı gibiyim’ diye yazmıştı bir seferinde.
O kadar doğru görünüyor ki kontrol etmeye gerek yok!
Dünyanın düz olduğuna inanıyorlardı, iddiası ilk kez 19’ncu yüzyılda ortaya çıktı. Yani, ironik olarak, yeni olan iddia, dünyanın yuvarlak olduğu değil, düz olduğu…
Tarım cenneti bir ülkede nasıl kitlesel açlık yaratılabilir?
Bugünlerde nüfusunun önemli bir bölümü açlık sınırı altında yaşayan ülkenin trajik bir çelişkisi daha var. Venezuela bir tarım cenneti.
Merkez Bankasının bağımsızlığı ilkesi ne zaman ve nasıl başladı
4 Mart 1951 anlaşması, Merkez Bankasının bağımsız olduğu modern döneminin başlangıcıdır.
‘Büyük resmi’ kimler görebilir?
Her hangi bir gösterge veya ölçüt, amaç haline geldiğinde, artık iyi bir gösterge olmaktan çıkar, hatta yıkıcı etkisi olur.
Gerçeğe asıl tehdit yalanlar değil, zırvalar
berto Eco’nun 20 yıl önceden, ‘’Artık esas meselemiz bir şeyin yanlış olduğunu ispatlamak zorunda kalacak olmamız değil. Esas meselemiz, apaçık doğrunun doğru olduğunu ispatlamaya çalışmak zorunda kalacak olmamız’’ diye haber verdiği lanetli günleri yaşıyor gibiyiz.
Şiddet ve iç savaş neden bazı ülkelerin normali?
Yeni Zelanda, üzerinden aylar geçse de hala 50 Müslüman’ın katledildiği cami katliamını konuşmaya devam ediyor. Ondan bir hafta sonra Mali’de 154 Müslümanın öldürülmesini ise kimse hatırlamıyor.
Okumaya hiç vaktimiz yok ama her gün bir roman okuyoruz
‘’Bir zamanlar, okurken, kelime denizinde bir dalgıçtım. Şimdilerde ise okurken sadece o denizin üzerinde bir jet ski ile kayıyor gibiyim’’