ABD’de neden Kültür Bakanlığı yok?
Aslında ABD’de de bir kültür bakanlığı kurulmasını isteyenler var. Ancak kültür ve sanat çevreleri bakanlık fikrine çok tepkili.
YAZARLAR
Necdet Yılmaz yazdı: Burhan Doğançay’a veda ederken
Türk resim sanatının çınarlarından Burhan Doğançay’ı 15 Ocak Salı günü kaybettik. New York’ta yaşayan Türk karikatürist ve çizgi ustası Necdet Yılmaz, Doğançay’ı yazdı.
İşte ‘Christmas’ı icat eden yazar
Her yerde Noel Baba’lar, süslenmiş sokaklar, evler, dükkanlar, hindili sofralar, şarkılar, hediyeler, gece yarısı ayinleri… Hepsi bir yazarın kitabıyla başladı
Nasıralı İsa, Avrupalı Jesus…
Biz, “İsa” diyoruz. Aramice ve İbranice adının “Yeşua” olduğuna inanılıyor. Latincede “İesus” olarak telaffuz edildi. İesus Latin dilinden Avrupa dillerine “Jesus” olarak geçti. Hristiyan tarihçilere göre Hz İsa hayatı boyunca bu isimlerden biriyle çağrıldı.
Senato’daki ‘filibuster’ tartışması nedir?
Normalde bir yasanın kabul edilmesi için Senato’da 51 oyluk salt çoğunluk yetiyor. Ancak uygulamada, gerekli çoğunluk oyu 60’a yükselmiş durumda. Bunun nedeni ise Senato korsanlığı yani ‘filibuster’ geleneği.
Boston ovası, başkan yuvası!
Bugünlerde Bostonlular 6 Kasım sabahını, Amerikalıların ve hatta Obama taraftarlarının çoğundan çok daha farklı bir keyifle bekliyor. Yale üniversitesinde ise hüzün var.
Başkan olmak ya da olmamak… Nedir bu mesele?
“Maaşı güzel, üstelik işe yürüyerek gidebiliyorum” Eski başkanlardan John F. Kennedy işini bu şakayla tarif edermiş soranlara.
‘Eylülde Gel’in bestecisini tanıyor musunuz?
Eylül gelince herkesin diline düştü yine. Sözlerini Fecri Ebcioğlu’nun yazdığı ve Alpay’ın seslendirdiği Eylülde Gel şarkısının bilmeyenemiz yoktur. Peki ya bestecisini tanıyor muyuz?
ABD Mormon bir başkana hazır mı?
Bugün her ne kadar daha kabul edilebilir anlayış görse de Mormonluk yüzyıl öncesinin Protestan yoğunluklu Amerikası’nda en nefret edilen inançtı. 1903 yılında Senatörlüğe seçilen ilk Mormon olan Reed Smoot’un Senato toplantılarına katılması 2 yılı alacaktı…
Huysuz İhtiyar…
Gırgır’da Oğuz Aral’ın odasındaydık. Usta bir yandan bizim acemi çizgilerimize bakarken bir yandan da sohbet ediyordu bizimle. Yeteneğin çalışma olmadan bir şey olamayacağını söyledi ve karikatürle tiyatro arasında ilgi kurarak bir örnek verdi: