Skip to content
Menu

Amerika 150 kiloluk başkana hazır mı?

NJ Valisi Christie, Ağustos ayında New Jersey'i ziyaret eden Obama'ya karşılamıştı.

AMERİKA BÜLTENİ (30 Eylül 2011 – 21:30)

Amerika Bülteni daha Ağustos ayı ortasında ”Cumhuriyetçi Parti’nin gizli adayı o mu” diye sormuştu. Partiden ve kamuoyundan birçok isim şu anda büyük bir aday krizi yaşayan Cumhuriyetçi Partide onu ‘ideal aday’ olarak görüyor. Ancak, bu konu her açıldığında kesin şekilde aday olmayacağını açıklayarak bu beklentileri hayal kırıklığına uğrattı. Ancak son birkaç gün içinde ne olduysa oldu ve New Jersey Valisi Chris Christie adaymış gibi konuşmaya başladı. Ve aday olacağı yönündeki haberlerde aniden patlama oldu.

Ancak, Vali Christie’nin herşeyden önce biraz ‘büyükçe’ bir problemi var. Ve bu büyük problemi şimdiden tartışılmaya başlandı bile. Yaklaşık 1.80 metre boyundaki Christie yine yaklaşık 130 kilogram (286 lbs) ağırlığında. Christie eğer başkan olursa ABD tarihinin en şişman ikinci başkanı olacak. 1909-1913 tarihleri arasında başkanlık yapan William Howard Taft, 332 pounds (150 kg) ağırlığındaydı.

Bloomberg yazarı Michael Kinsley, Perşembe günü yazdığı yazısına, ‘’Bakın özür dilerim ama Christie ABD Başkanı olamaz. Çünkü çok şişman’’ cümlesiyle başlayarak herkesin sessizce tartıştığı konuyu alevlendirdi. Kinsley, sözlerinin ayrımcı olduğunun farkında olduğunu belirterek ekledi: ‘’Ancak, ABD hükümetinin iştahını kontrol etmesi gerektiğinin savunulması gereken bir dönemde bunu kendi iştahını kontrol edemeyen biri yapamaz’’

Aynı gün, ABC Televizyonun popüler kadın programı The View’deki kadın sunucular hararetli bir ‘’kilolu başkan olur mu’’ tartışmasına girerken, David Letterman, ‘’Yaklaşık 400 lbs ağırlığında. Bana inanmıyorsanız Google Earth’e bakın gözlerinizle görün’’ şakası ile gündeme katıldı.

Aslında 2 yıl önce New Jersey valiliğine aday olduğunda katıldığı televizyon açıkoturumunda da, ‘’Henüz farketmeyenler için diyeyim, birkaç fazla kilom var’’ şakasıyla o da ‘görünümünün’ farkında olduğunu ortaya koymuştu. O günden beri de defalarca televizyonlarda ‘kilo sorununu’ konuşmak zorunda kaldı. Üstelik, kilo probleminin tetiklediği astım sorunu da var. Temmuz ayında nefes alma zorluğu yaşadığı için acilen hasteneye kaldırıldı.

Şimdi Amerikalı, komedyenler, analistler, gazeteciler ve politikacılar, kısaca herkes Christie’nin kilolarını tartışıyor. Kilolar avantaj mı? Dezavantaj olur mu?

Kinsley gibi, Washington Post yazarı Eugene Robinson da, bu kiloların ‘sağlıklı bir başkanlık’ için sorun teşkil edeceğini iddia ediyor.

Ancak kiloların, Christie için bir avantaj olacağını düşünen de epey analist ve yorumcu da var. Onlara göre, Christie, aşırı kilolu bir topluma dönüşmüş Amerika’da ortalamaya benzediği için, ‘’zayıf ve fit vücutlu’ Obama’dan daha çok sempati görebilir.

2008 Başkanlık seçiminde John McCain, ABD’nin en şişman 20 eyaletinin 16’sını kazanmıştı. Obama ise en zayıf 20 eyaletin 17’sini kazanmıştı.

Christie’nin politik şakaların kurbanı olmasına ise kesin gözüyle bakılıyor. Cumhuriyetçi Partinin sembolü fil olması da durumu onun açısından daha vahim yapıyor. Michael Kinsley ‘’there’s an elephant in the room’’ diye yazarken Christie’ye mi, Cumhuriyetçi Parti’ye mi atıf yapıyor çok belli değil. Ancak ABD siyasi literatüründe çok fazla kullanılan bazı deyimler Christie için kullanıldığında şimdiden gelecek şakalar neredeyse belli gibi: Örneğin, Başkan Christie bir konuda sert konuştuğunda, ‘’ABD konuya ağırlığını koydu’’ şakasına hazır olun. Ya da ‘’come in like an 800-pound gorilla’’ şakasına da… Veya anketlerde desteği düştüğünde, ‘’are his chances slim?’’ yorumlarına, ‘’Başkan’ın büyük problemi’’ başlıklarına ya da ‘’fat politics in America’’ tespitlerine…

Hiçbiri olmazsa taraftarlarının, ‘’En büyük başkan bizim başkan’’ tezahüratlarına…