Amerika, NBA ‘mucizesi’ Jeremy Lin’i konuşuyor
AMERİKA BÜLTENİ (11 Şubat 2012)
Kobe Bryant şimdi Lin’i artık hayatı boyunca unutamaz. Cuma akşamı New York Madison Square Garden’da New York Knicks, Los Angeles Lakers’ı 92 – 85 yenererek Lakers’ın yıllardır süren şanssızlığını kırarken, daha 4 hafta önce NBA kariyerine başlayan Çin kökenli Jeremy Lin kaydettiği 38 sayı ile NBA efsanesi Kobe Bryant’ı gölgede bıraktı. Bryant maçtan önce kendisine sorulduğunda ‘Linsanity’nin ne anlama geldiğini bilmediğini söylemişti. Bugün New York gazeteleri, ‘Kobe Who?’ manşetleriyle çıktı.
4 Şubat gecesi New Jersey Nets’e karşı 99 – 92’lik galibiyette 25 sayı 5 rebound ve 7 asistle dikkatleri üzerine çeken Lin, ardından Utah Jazz’a karşı, 28 sayı 8 asistle daha ikinci maçında kendi kariyer rekorunu kırdı. 10 Şubat gecesi ise, bu kez Kobe Bryant’lı Lakers’a karşı 38 sayı 7 asistle bir kez daha kendi rekorunu kırdı. İlk 3 NBA kariyer maçında toplam 89 sayı kaydederek, ABA ve NBA’ın birleşerek yeni NBA’yı oluşturduğu 1977’den beri en iyi başlangıç yapan çaylak oldu.
Lin’in Lakers karşısında kaydettiği 38 sayıdan sonra bugün Amerikan gazeteleri, ‘Linsanity, Linderella, Linpossible, Linsational’ gibi manşetlerle şaşkınlığı yansıtıyor.
Lin ve Cruz, New Yorkluların kahramanı haline gelen iki ‘yabancı’
Lin, dindar bir Hıristiyan olması ve her maçtan sonra Jesus’a teşekkür eden duası nedeniyle bu yıl NFL’de bir fenomene dönüşen Denver Broncos oyun kurucusu Tim Tebow’la karşılaştırılıyor. New York Times’tan Toni Monkovic ise Lin’in kendisini takıma alanlar da dahil herkesi şaşırtan başarısını, NFL şampiyonu olan Giants’in şimdiden efsaneleşmiş pas yakalayıcısı Victor Cruz’a benzetti. İkisi de Massachusetts üniversitelerinde takımlarda yer aldı. İkisi de, pek muhtemelen Amerikalı olmayan soyadları nedeniyle draft edilmedi. Lin Tayvan kökenli ve Cruz Porto Rikolu. Takımlarına bir şekilde kazara girdiklerinde kendilerini takıma alanlar kendileri hakkında hiçbir fikre sahip değildi. Ancak ikisi de olağanüstü atetik ve vücut kontrol yeteneğine shaip. İkisi de kimse şans görmezken New Yorkluların kahramanı haline geldi. Hepsinden önemlisi ikisi de kendilerine birilerinin şans vermesini bekliyordu.
‘Şöyle düşünün’’ diyor Monkovic, ‘’Ortalıkta, hiç şans verilmemiş kimbilir daha kaç Jeremy Lin ve Victor Cruz var’’