AMERİKA BÜLTENİ (19 Temmuz 2015)
Follow @amerikabulteni
Japon otomobil devi Honda, şirketin resmi dilinin 2020 yılından itibaren İngilizce olacağını açıkladı. Son yıllarda İngilizce’yi şirket işleyişinin önemli bir unsuru haline getiren Honda, yayınlanan son yılllık değerlendirme raporunda, uluslararası rekabette gücünü artırmak ve uluslararası şirket karakterini pekiştirmek için İngilizce’yi şirketin resmi dili yapmaya karar verdiklerini açıkladı. Bu karara göre, 2020 yılından itibaren şirkette yönetici pozisyonunda çalışacak herkes, İngilizce’ye yetkinliğini ispat etmek zorunda olacak. Ayrıca şirket içi tüm yazışmalar da 2020 yılından itibaren Japonca yerine sadece İngilizce olacak.
Halen dünyanın 8’nci büyük otomobil üreticisi olan Honda 1982 yılında, ABD’de üretim yapan ilk Japon otomobil firması olmuştu. Günümüzde ABD’nin en büyük beşinci otomobil üreticisi konumunda. 2013 rakamlarına göre Honda’nın toplam gelirinin yüzde 47’si Kuzey Amerika’dan geliyor. Honda uluslararası piyasa mücadelesinde rekabet gücünü artımak için işgücünü de uluslararasılaştırıyor. Şirketin 205 bin kişiden oluşan işgücünün sadece yüzde 32’si Japonlardan oluşuyor.
Bununla beraber Honda, İngilizce resmi dili yapacak ilk Japon firması değil. Uniqlo giyim mağazaları zincirinin de sahibi Fast Retailing, elektronik ve internet firması Rakuten ile otomobil lastiği başta olmak üzere yedek parça üreticisi Bridgestone da şirket resmi dili olarak İngilizce’yi kullanan diğer bazı Japon devleri arasında yer alıyor. Bu trend Japon firmalarıyla da sınırlı değil. Çin teknoloji devi Lenovo da yıllar önce İngilizce’yi resmi dili yapmıştı. Yine İngilizce konuşulmayan ülkelerde kurulmuş Nokia, Audi, Airbus, Aventis, Daimler-Chrysler, Renault, Samsung gibi bir çok dev marka da, şirket resmi dilini İngilizce yapan uluslarası şirketler arasında.
Honda’nın en büyük rakibi Nissan ise Honda’dan farklı bir uluslararasılaşma yöntemi izliyor. Nissan’ın şirket yöneticilerinin yüzde 40’ını Japon olmayanlar oluşturuyor. Ayrıca, Nissan, Renault ile ortaklığa giderek uluslarasılaşma yolunda adımlar attı.
Resmi dilin İngilizce olması, şirket içi tartışmaların Japonca yapılıp, İngilizce’ye çevrilip, şirket içinde işgücüne tekrar Japonca yayınlanmasıyla oluşan zaman ve enerji kaybının önüne geçiyor ve şirketin rekabet gücünü artırıyor.
Japonya’nın uluslarası piyasada rekabet eden şirketlerinin dil politikasının, Japon eğitim sisteminde yabancı dil eğitimine etkisi olup olmayacağı ülkede tartışmalara neden oluyor. Japon okullarında İngilizce eğitimi, İngilizce’yi yetkin şekilde kullanma becerisi geliştirme amacından çok, okuldaki sınavlardan geçme amacıyla sınırlı. Japon Times gazetesinde yayınlanan başyazıya göre ise, Japon iş gücünü uluslarası rekabette öne geçirmek için sadece İngilizce öğretmek de yeterli değil. Bu iş gücünün dünyayı tanıması, anlaması, farklı kültürlerden insanlarla iletişim ve işbirliği yeteneğini artırması, yabancı kültür ve uygulamalara aşinalığını artırması da günümüzde artık bir şart.