Skip to content
Menu

Donald Trump’a Açık Mektup

rek-stanton-trump

AMERİKA BÜLTENİ (14 Mart 20169

2010 yılında yayınlamaya başladığı ‘New York’tan İnsan Manzaraları‘ blogu ile bir internet fenomenine dönüşen ve çok sayıda ödül kazanan fotoğrafçı gazeteci Brandon Stanton, bu kez çok sıradışı bir New Yorklu ile ilgili paylaşımıyla gündemde. Stanton’un, 16 milyondan fazla takipçisi olan Facebook sayfasından, New Yorklu ırkçı popülist politikacı Donald Trump‘a hitaben yazdığı açık mektup, internette paylaşım rekorları kırıyor. Son iki yılda New York dışına çıkarak, Pakistan, Irak ve İran sokaklarından insan manzaraları ve öyküleri paylaşan Stanton’un blogundan derlediği ‘Humans of New York‘ kitabı ise iki yılı aşkın süre boyunca New York Times’ın en çok satan kitaplar listesinde kaldı.

Stanton, 14 yaşındaki bir Suriyeli mülteci kızın ABD’ye gelmesini sağlamak için Aralık ayında başlattığı imza kampanyasında, ‘Bugün dünyada yeterince korku kol geziyor. Çünkü politikacılar, insanları korkutarak oy kazanacaklarını çok iyi biliyor‘ diye yazmıştı.

İşte Brandon Stanton’un Trump’a yazdığı açık mektubun Türkçe çevirisi:

Donald Trump’a Açık Mektup

Sayın Trump,

Politik bir üslup takınmamak için dikkat ederek yazmaya çalışacağım. Sizin başkan adaylığında rakiplerinizden bir kaçının görüşme taleplerini reddettim. Tartışmalı bir seçimde taraf görüntüsü vererek, kişisel iyiniyet çabalarımı riske etmek istemedim. Bu mektup için de ‘zamanlaması doğru olmayabilir’ diye düşündüm. Ancak şiddete ve önyargılara karşı olmanın, beklenmesi gereken bir doğru zamanı olmayacağını gördüm. Çünkü milyonlarca Amerikalı gibi, size karşı olmanın artık politik bir tavır değil ahlaki bir tavır olduğunu farkettim. 

Irkçı tweetleri retweetlediğinizi gördüm. Irkçı yalanları retweetlediğinizi gördüm. Beyaz ırkçılığına açıktan tavır almak için 48 saat beklediğinizi gördüm. Sizin şiddeti keyifle teşvik ettiğinizi ve hatta, sizin adınıza şiddet uygulayacakların mahkeme masraflarını üstlenme vaadinde bulunduğunuzu gördüm. Sizi, işkenceyi ve teröristlerin ailelerinin öldürülmesini savunurken gördüm. Sizi, Müslümanları domuz kanına bulanmış kurşunlarla infaz etme öykülerini neşeli şekilde anlatırken gördüm. Sizi, mültecileri ‘yılana’ benzetirken, ‘İslam bizden nefret ediyor’ iddiasında bulunurken gördüm. 

Ben bir gazeteciyim sayın Trump. Ve son iki yılda Irak, İran ve Pakistan sokaklarında rastgele seçtiğim yüzlerce Müslümanla kapsamlı röportajlar yaptım. Ayrıca yedi ülkedeki yüzlerce Iraklı ve Suriyeli mülteci ile de röportajlar yaptım. Bütün bunlara dayanarak belirtirim ki, nefret sahibi olan asıl sizsiniz. 

Biz dikkatli bakıp da gerçeği görenler, sizin gerçekte kim olduğunuzu gizleyip kendinizi farklı bir imajla sunmanıza izin vermeyeceğiz. Siz iddia ettiğiniz gibi ‘birleştirici’ biri değilsiniz. Siz, ‘başkanlığa yakışan’ biri değilsiniz. Siz, bugün nefretin bir mağduru değilsiniz. Çünkü bu nefret ortamını aylardır keyifle büyüten bizatihi sizsiniz. Şahsi ikbaliniz ve iktidar sahibi olmak için önyargı ve şiddet ortamını bilerek teşvik ediyorsunuz. Önümüzdeki bir kaç ayda bugünkü konuşmalarınızdan da çark edeceğinizden hiçbir şüphemiz yok. Ama biliyoruz ki hep aynı kişi kalmaya devam edeceksiniz. 

Saygılarımla,
Brandon Stanton