Yıldızlar arasında yarım yüzyıl: Uzay Yolu 50 yaşında
AMERİKA BÜLTENİ (8 Eylül 2016)
Follow @amerikabulteni
Dünyanın Soğuk Savaş ve Vietnam Savaşının karanlığına boğulduğu bir dönemde geleceğe dair iyimser mesajlar taşıyan ve sonraki kuşakları etkileyecek Uzay Yolu macerası doğdu. Gene Roddenberry adlı senaryo yazarı, 23’ncü yüzyıl dünyasında uzak galaksilerde geçen bir macerayı kaleme aldı. Sonradan sinema filmi versiyonları da yapılacak efsane TV dizisi Uzay Yolu’nun (Star trek) ilk bölümü olan “The Man Trap“, 50 yıl önce bugün, 8 Eylül 1966 günü NBC kanalında yayınlandı. Dizi, Kaptan James Kirk ve ekibinin, ‘Enterprise (Atılgan)’ adlı uzay gemisi ile yıldızlar arası alanda Birleşik Gezegenler Federasyonu adına icra ettikleri keşifleri ve misyonu anlatıyor.
“The Man Trap” dizinin en iyi bölümler arasında olmasa da Star Trek denince akla gelecek elementlerden bir çoğunu barındırıyordu. Kirk vardı, McCoy vardı, Sulu ve Spock vardı. Vulcan selamı ve ‘ömrün uzun bahtın açık olsun‘ anlamındaki “live long and prosper” sözü ikinci sezonda diziye katılacaktı. İlk iki sezon Cuma akşamları 20:30’da yayınlandığı için izlenme oranları çok da parlak değildi. İki sezon sonunda oluşan sadık hayran kitlesi dizinin bir sezon daha yaşamasına yardım etti ve NBC üçüncü sezonda dizinin yayın saatini 22:00’ye aldı. 79 bölümden oluşan bu üç sezon bugün hayranlarınca TOS (The Originial Series) diye anılıyor.
Bu üç sezondan sonra dizi sona erdi ve ilk üç bölüm hem ABD’de hem de dünya televizyonlarında yeniden gösterilmeye başlandı. İşte bu tekrar gösterimlerle tam bir fenomene dönüştü. Öyle ki ilk üç sezon hala dünyanın birçok ülkesinde yeniden yayınlanmaya devam ediyor.
Serinin ilk sinema filmi “Star Trek: The Motion Picture” 1979 yılında ve sonraki 27 yılda 12 yeni Uzay Yolu filmi daha gösterime girdi. TV dizisi olarak ise 2005 yılına kadar değişik versiyonları ile 30 sezonda 726 bölümü yayınlandı. 11 yıldır ekranlardan uzak olan dizinin Star Trek: Discovery adlı yeni serisi 2017 yılı Ocak ayından itibaren CBS’te yayınlanmaya başlanacak.
Star Trek, ‘galaksiye’ hitap ediyor bilincini o çağın şartlarında en üst düzeyde sergiledi. Afrika kökenli iletişimci Uhura, Rus rotacı Chekov, Japon dümenci Sulu ve hatta Vulcan-insan melezi Spock gibi karakterler o dönemde bir Amerikan TV dizisi için çok radikal karakterlerdi… Kirk ve Uhura’nın öpüşmesi Amerikan televizyonlarında ilk ırklar arası öpüşme görüntüsü olarak tarihe geçti. Dizide ırkçılık, sömürgecilik, sınıflar arası mücadele, insan hakları gibi konular da işlendi.
Uzay Yolu, sonradan gerçek hayatta da tanışacağımız birçok teknolojinin ilk kez hayal edildiği yer olmasıyla da dikkat çekti. Otomatik kapılar, tablet bilgisayarlar, cep telefonları gibi bir çok teknolojik yeniliğe ilham kaynağı oldu. Diğer galaksilerde karşılarına çıkanlarla konuşup anlaşmalarına yardımcı olan ‘evrensel çevirici’ sistemi, konuşulanları bir başka dile sesli olarak çeviren ‘Skype Translator’ gibi yeni yazılımlara esin kaynağı oldu. Enerji silahları, bugün Amerikan yerel polis teşkilatlarında sıklıkla kullanılan lazer bayıltıcılar olarak karşımıza çıktı. Uzay Yolu’na kayıtsız kalamayan NASA da ilk uzay mekiğine ‘Enterprise’ adını verecekti. Kaptan Kirk’in sonraki yıllarda herkesin diline yerleşen ‘Beam me up Scotty (Işınla beni Scotty)’ sözüyle yapılan işlem, ışınlama teorisini bütün dünyada popüler hale getirdi. Bugün bazı uzmanlarca yıldızlar arası yolculuğu gerçekleştirmenin bir yolu olarak görülen ‘Warp Sürüşü‘ teorisi, Atılgan’ın yıldızlar ve galaksiler arası yolculuk yapma yöntemi.
İLGİLİ YAZILAR: