Tribeca’dan Oscar’a uzanmayı başaran bir kısa film: Bao
Bu yıl, sadece 8 dakikalık bir kısa animasyon filmi, Amerika’nın ve sinemanın iki yakasını birleştirmeyi başardı.
Bu yıl, sadece 8 dakikalık bir kısa animasyon filmi, Amerika’nın ve sinemanın iki yakasını birleştirmeyi başardı.
Her yıl mart ayının başlarında özellikle sanatseverler için New York’ta farklı bir heyecan yaşanır. Bunun sebebi Armory Show Sanat Fuarı’dır.
Bu tabelayı bizim ülkemizde pek göremeyiz. Çünkü yolda geyik çıkma tehlikesi yok. Oysa Alageyiklerin anavatanı Anadolu ve bütün dünyaya buradan yayılmışlar.
İtalyan asıllı Amerikalı grafik tasarımcı Massimo Vignelli 83 yaşında öldü. En bilinen çalışması, New York metrosunun siyah zemin üzerine beyaz Helvetica fontunu kullandığı kurumsal kimliğiydi.
Türkiye, açık hava mitingi zengini bir ülke. Necdet Yılmaz, ‘Organize Mitingler’ yazısı ile dikkatimizi mitinglerin farklı bir boyutuna çekiyor.
Necdet Yılmaz, yüzyılın ortalarında sosyal hayatta ırkçı ayrımcılığın bütün ağırlığıyla devam ettiği güney eyaletlerinde beyaz öğrencilerin okuduğu bir ilkokula kayıt olan ilk siyah öğrenci olan Ruby Bridges’ın öyküsünü yazdı.
Tribeca Film Festivali’nin 2. yılında izlediğim filmlerden biri “Koenig’s Sphere (küre)” adlı belgeseldi. Film, Alman heykeltraş Fritz Koenig’in bir zamanlar Dünya Ticaret Merkezi’nin ortasında yer alan eserinin öyküsünü anlatıyordu.
Türk resim sanatının çınarlarından Burhan Doğançay’ı 15 Ocak Salı günü kaybettik. New York’ta yaşayan Türk karikatürist ve çizgi ustası Necdet Yılmaz, Doğançay’ı yazdı.
Eylül gelince herkesin diline düştü yine. Sözlerini Fecri Ebcioğlu’nun yazdığı ve Alpay’ın seslendirdiği Eylülde Gel şarkısının bilmeyenemiz yoktur. Peki ya bestecisini tanıyor muyuz?
Gırgır’da Oğuz Aral’ın odasındaydık. Usta bir yandan bizim acemi çizgilerimize bakarken bir yandan da sohbet ediyordu bizimle. Yeteneğin çalışma olmadan bir şey olamayacağını söyledi ve karikatürle tiyatro arasında ilgi kurarak bir örnek verdi: