‘Büyük resmi’ kimler görebilir?
Her hangi bir gösterge veya ölçüt, amaç haline geldiğinde, artık iyi bir gösterge olmaktan çıkar, hatta yıkıcı etkisi olur.
Her hangi bir gösterge veya ölçüt, amaç haline geldiğinde, artık iyi bir gösterge olmaktan çıkar, hatta yıkıcı etkisi olur.
berto Eco’nun 20 yıl önceden, ‘’Artık esas meselemiz bir şeyin yanlış olduğunu ispatlamak zorunda kalacak olmamız değil. Esas meselemiz, apaçık doğrunun doğru olduğunu ispatlamaya çalışmak zorunda kalacak olmamız’’ diye haber verdiği lanetli günleri yaşıyor gibiyiz.
Yeni Zelanda, üzerinden aylar geçse de hala 50 Müslüman’ın katledildiği cami katliamını konuşmaya devam ediyor. Ondan bir hafta sonra Mali’de 154 Müslümanın öldürülmesini ise kimse hatırlamıyor.
‘’Bir zamanlar, okurken, kelime denizinde bir dalgıçtım. Şimdilerde ise okurken sadece o denizin üzerinde bir jet ski ile kayıyor gibiyim’’
‘’Yazıya oturduğumda aklım bir türlü Hindistan ve Pakistan’ı iki ayrı ülke olarak düşünemiyordu. Hindistan ve Pakistan edebiyatı diye iki şey nasıl mümkün olabilirdi? Bölünmeden önce yazılanlar hangi ülkenin edebiyatı sayılacaktı..?’’
Sorun şu; Amerikan devlet başkanı mütemadiyen yanlış hatırlıyor. Kendisinin geçmişte yaptıklarını yanlış hatırlıyor. Muhaliflerinin geçmişte yaptıklarını yanlış hatırlıyor. ABD tarihinde olan biten her şeyi yanlış hatırlıyor.
Bu yıl, sadece 8 dakikalık bir kısa animasyon filmi, Amerika’nın ve sinemanın iki yakasını birleştirmeyi başardı.
Her yıl mart ayının başlarında özellikle sanatseverler için New York’ta farklı bir heyecan yaşanır. Bunun sebebi Armory Show Sanat Fuarı’dır.
Karadağlar, adının aksine her mevsim aydınlık ve renkli bir güzellik, acıyla dolu bir geçmiş ve belki de tarihin en büyük keşiflerinden birine yol verecek bir gelecek yatıyor…
Neredeyse hiçbirimiz, okuduğumuz kitaplardan, sandığımız kadar şey hatırlamıyoruz. Okuduklarımızın çoğunu unutuyoruz. Öyleyse neden hala kitap okumalıyız?