AMERİKA BÜLTENİ (11 Aralık 2011)
Uzun yıllar boyunca iş arayanların, ekonomik fırsat arayanların yönü Amerika’ydı. Dünyanın her yerinden keskin zekalar, en büyük yetenekler bir şekilde Amerika’ya gelip, ‘Amerikan Rüyası’nı gerçekleştirmek istiyordu. Nitekim Gallup’un ‘en çok kalıcı olarak yaşanmak istenen ülkesi’ listesinde 135 ülke arasında ABD açık ara ilk sıradaydı.
Ancak 2008’den beri devam eden ekonomik kriz, yüzde 10 sınırındaki işsizlik oranı, her geçen gün daha da zorlaşan yaşam koşulları ABD’yi yavaş yavaş çekim alanı olmaktan çıkarıyor gibi. Dünyada her gün daha da artan oranda bir çok yeni yetenek, birçok genç yatırımcı rotasını Çin, Brezilya, Rusya, Latin Amerika gibi yükselen iklimlere kırıyor. Ve Amerika’dan kaçma trendine Amerikalıların da girmeye başladığının işaretleri var.
ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre yurtdışında çalışmaya ya da eğitim görmeye giden Amerikalı sayısı 6.3 milyona ulaştı. Bu, Amerikan tarihinde görülmemiş yükseklikte bir rakam.
American Wave adlı danışmanlık firmasının CNBC’de yer alan analizine göre, iş bulabilmek ya da yaşamak için yurtdışına gitmeyi planlayan 25-34 yaş arası Amerikalıların oranı son 2 yılda 5 kat artarak, yüzde 1’den yüzde 5.1’e yükseldi. American Wave kurucusu Bob Adams, ‘’Bu tür anketleri uzun yıllardır yapan biri olarak diyorum bu rakamlar tavanı delip geçiyor’’ diyor ve ekliyor: ‘’Oldukça beklenmeyen ve şaşırtıcı sonuçlar. Bu gençler çalışmak için iş arıyor ve ABD’ye hiçbir güvenleri kalmamış, gözlerini yurtdışına dikmişler’’.
Ancak daha genç Amerikalılar arasında yurtdışına gidip çalışmak yaşamak fikri çok daha yaygın. 18-24 yaş arasındakilerin yüzde 40’ı yurtdışına çalışmak ve yaşamak istiyor. Bu oran iki yıl önce yüzde 15 seviyesindeydi. Bob Adams, ‘’Özellikle girişimci genç Amerikalılar arasında şu hayatta birşey başarmak istiyorlarsa yurtdışına gitmeleri ve bu depresif ekonomik ortamdan kurtulmaları gerektiği fikri oldukça hızla yayılıyor. Yönünü kaybetmişlik duygusu hakim. Dolayısıyla gelecek için daha fazla umut vaadeden yerlere bakıyorlar’’ diye konuşuyor.