Skip to content
Menu

NPR’da Türkiye tartışması

ANADOLU AJANSI (25 Ocak 2012)

ABD’nin saygın gazetelerinden The Washington Post’un köşe yazarı Jackson Diehl, Ortadoğu’da Mısır, Irak gibi ülkelerin Türkiye’yi modelalmasını umduğunu, Türkiye’nin, özellikle de hızla gelişen ekonomisiyle başta Mısır olmak üzere bölge ülkeleri için önemli bir modelolabileceği söyledi.

Amerikan Ulusal Kamu Radyosu’nda (NPR) katıldığı bir programda sunucu Neal Conan’ın Türkiye’ye dair sorularını yanıtlayan Diehl, Türk-Amerikan ilişkilerinin tamamen mükemmel olmadığını, inişler-çıkışlar yaşandığını, ancak genel anlamda iki tarafın da olumlu bir noktaya ulaştıklarınıhissettiğini belirtti.

”Türkiye’de gazetecilere, ordudaki muhaliflere ve diğer laik güçlere karşı çok fazla baskı uygulandığını” öne süren Diehl, buna karşın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin Kürtlerin haklarıyla ilgili önceki tüm hükümetlerden çok daha fazla destekleyici olduğunu vurguladı. Diehl, ancak son zamanlarda bazı Kürt kökenli milletvekillerinin cezaevinde olduğuna değinerek, ”Toplamına baktığınızda ortada karışık bir tablo var. Ama bir noktada önceki hükümetlerden daha iyi olduğu söylenebilir” dedi.

Röportaj sırasında kanalı arayan bir Amerikalı, bu yıl ve geçen yıl birkaç ay Türkiye’de kaldığını ve bir Türk ile evli olduğunu belirterek, kadın olarak Türkiye’deyken nasıl giyineceği ya da nasıl davranacağı yönünde herhangi bir rahatsızlık hissetmediğini ve tehdit almadığını söyledi.

Diehl de bu konuda Türkiye’nin bölgedeki diğer ülkelerden çok daha farklı olduğunu söyledi. Ülkede bazı kesimlerin Erdoğan hükümetinin kadınlara yönelik niyetlerinden şüphe duyduğunu belirten Diehl, ancak Türk hükümetinin hazırlamakta olduğu yeni anayasada kadınlara yönelik bazı hakların genişletildiğini ifade etti.

Bir soru üzerine Diehl, Türkiye’nin, bir zamanlar yakın müttefiki olan Suriye konusunda, bu ülkedeki olayların başlamasından ve Esad rejiminin reform çağrılarını reddetmesinden sonra tamamen taraf değiştirdiğini ve hatta Suriye’deki muhalif grupları desteklediğini ifade etti.

Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin bozuk olduğuna da değinen Diehl, ”Ama İsrail’e karşı güç kullanma tehdidinin ciddiye alınmaması gerektiğini düşünüyorum” dedi. Diehl, geçen yıl iki ülke arasındaki görüşmelerde Türkiye’nin gerçekten esnek davrandığını ve İsrail kabinesinde çoğunluğun kabul ettiği bir noktaya ulaşıldığını, ama son dakikada İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun bunu kabul etmediğini hatırlattı.

Bir soru üzerine, iki ülke arasındaki ilişkilerin düzelmesinin Ortadoğu barış süreciyle de alakalı olduğuna dikkati çeken Diehl, ”Eğer barış sürecinde bir ilerleme olursa, Erdoğan gibi bazı liderler için İsrail’e karşı dostça davranmak daha kolay bir hale gelir” dedi.

Diehl, ABD Başkanı Barack Obama ile Başbakan Erdoğan arasında Toronto’daki G-20 zirvesi sırasındaki uzun görüşmeden de bahsederek, iki liderin bu görüşme sonrasında bir şekilde uzlaşıya vardığını söyledi. Diehl, ”O günden bu yana bana söylenen, Obama’nın geçen yıl İngiltere Başbakanı David Cameron hariç, Erdoğan’la diğer bütün liderlerden daha çok telefon görüşmesi yaptığı şeklinde” ifadesini kullandı.

Libya ve Suriye gibi alanlarda Türkiye ile ABD’nin bakışlarının büyük oranda birbiriyle örtüştüğünü vurgulayan Diehl, bir soru üzerine, Türkiye’nin özellikle de hızla gelişen ekonomisiyle başta Mısır olmak üzere bölge ülkelerine önemli bir model olabileceğini söyledi.

Diehl, sunucunun, ”Eğer şanslıysak, Mısır ve Irak gibi ülkelerin Türkiye’yi model alabileceğini söylüyorsunuz” yorumu üzerine, şunları kaydetti:

”Böyle olacağını umuyorum. Ortadoğu’da şu anda farklı türden bir İslami hareket ortaya çıkmakta. İran gibi yerlerdeki köktendinci, batıya düşman ve terörle bir şekilde bağları olan İslami hareketleri görmeye alışığız. Şimdiyse, şiddeti terk edeceğini söyleyen, batı ile çok daha fazla işbirliği niyetini ortaya koyan bir İslami hareket türü görüyoruz. Bizimle işbirliği de yapabilirler, düşman da olabilirler. Ama peşinen onların bize düşman olacağı yönünde bir hükme varmak yerine, onlarla birlikte çalışmayı denemeliyiz”.