Skip to content
Menu

6 Kasım, Wall Street için son 20 yılın en kötü seçimi mi?

AMERİKA BÜLTENİ (12 Kasım 2012)

Tarihi veriler gösteriyor ki, ABD para piyasaları, Demokrat başkanların yönetimde olduğu yıllarda, Cumhuriyetçi bakanların yönetimde olduğu yıllara kıyasla çok daha fazla kar kazandı. Bu nedenle 7 Kasım günü para piyasalarındaki keskin düşüşün sebebine birçok kişi anlam veremedi. Ancak birçok analist 6 Kasım seçiminin Wall Street için 1992’de başlayan ‘harikal diyarı’ sürecinin sonunun başlangıcı olduğu yorumu yapıyor. Onlara göre, 6 Kasım, Wall Street açısından son 20 yılın en kötü seçimi.

Bill Clinton ve George W. Bush sekizer yıllık başkanlıkları süresince para politikalarından denetim ve kontrolleri gevşeten ‘di-regülasyon’ politikalarını hayata geçirdiler. Obama ise 2009’da Wall Street’e yüz milyarlarca dolar pompalayarak çıtayı yükseltti. 2010 Kongre seçiminde ise tarihin en Wall Street dostu Kongrelerinden biri oluşmuştu.

Ancak Barack Obama’nın regülasyona ve vergilerin artırımına yönelik bastırması, Wall Street’in 2008’deki favori adayıyla arasının açılmasına neden oldu. 2010 yılında geçen ve seneler sonra zayıf da olsa bazı ragülasyonlar getiren ‘’Dodd-Frank Wall Street Reformu ve Tüketici Koruma Yasası’’ kapsamında bir de finans piyasalarına karşı Tüketici Koruma Bürosu oluşturuldu. Obama, bu büronun başına Harvard’lı saygın hukukçu Elizabeth Warren’ı atamak istiyordu. Ancak, Wall Street ve Senato’daki her iki partiden dostları bu atamaya şiddetle karşı çıktı. Warren 1 yıl kadar vekil yönetici olarak kalabildi. Ardından Obama Warren’ın Senato onayında ‘filibuster’ı geçemeyeceğini anlayınca bu yılın başında Ohio adalet bakanı  Richard Cordray’ı atadı. Elizabeth Warren ise aşağmadığı ‘ihtiyar erkekler kulübü’ Senato’ya bir sürpriz yaptı. Aday oldu ve 6 Kasım’da Massachusetts Senatörü seçildi. Warren, ABD Hazine Bakanı Timothy Gathner’a da bugüne kadar en sert muhalefeti yapan isimlerden biri.

Öte yandan 6 Kasım’da bir başka büyük banka kritikçisi Alan Grayson da 2010’da kaybettiği sandalyesini yeniden kazanarak ABD Temsilciler Meclisi’ne geri döndü. Grayson, Frank-Dodd yasasının ana motorlarından biri olmuştu. Grayson’un Ron Paul gibi bankacılık şüphecisi Cumhuriyetçilerle işbirliği yapabilme yeteneği ise onu Wall Street için çifte tehdit haline getiriyor. Grayson, medyayı kullanma gücüyle de kamuoyunun dikkatini sorunlara çekebiliyor. Gerçek bir başağrısı olacak.

Ancak, Atlantic’ten Tim Fernholz’a göre, bütün bunlara ek olarak Wall Street için 6 Kasım’ın en kara haberi Obama’nın yeniden seçilmesi oldu. Wall Street, Obama’yı kendisine bir numaralı tehdit olarak görüyor. Varını yoğunu Obama’nın rakibine yatıran Wall Street, 2008’in aksine bu kez Hazine Bakanı’nın kim olacağı ve ana finans dairelerinin yönetimine kimlerin atanacağı konularında telkinde de bulunamayacak. Dünya ABD’nin yeni dışişleri bakanının kim olacağına odaklanmış. Ancak, yeni Hazine Bakanı’nın kim olacağı da aynı derecede gelecek dönem için belirleyici olabilir.