Skip to content
Menu

Michael Moore: “Trump, bilinçli olarak seçimi kaybetmeye çalışıyor”

trump-uzgun

AMERİKA BÜLTENİ (16 Ağustos 2016)

Oscar ödüllü ünlü belgeselci ve politik aktivist Michael Moore, Cumhuriyetçi Partinin ABD başkan adayı Donald Trump’ın, başından itibaren gerçekte başkan olmak istemediğini ve bugünlerde de kasıtlı olarak seçimi kaybetmeye çalıştığını iddia etti.

Moore, Alternet için kaleme aldığı makalesinde, Trump’ın geçtiğimiz yaz adaylık macerasına girişitiğinde tek amacının, NBC’de yayınlanan ‘The Apprentice’ adlı programının sonraki sezon için pazarlıkta elini güçlendirmek olduğunu, ancak işlerin düşündüğüden çok farklı geliştiğini iddia etti. ‘’Trump, asla başkan olmayı istemiyordu. Bu bir tahmin değil, böyle olduğu gerçeğini biliyorum ama nasıl bildiğimi söylemeyeceğim. Bir dedikodu falan değil. Bu yazıyı okuyacak bazı kişiler ki kendilerini biliyorlar, biraz sonra anlatacaklarımın da anlattığım gibi olduğunu biliyorlar’’ diye yazan Moore şöyle devam etti:

‘’Trump, NBC’deki popüler programı The Apprentice ile ilgili sözleşmenin içeriğinden memnun değildi. Basitçe diyeceksem daha çok para istiyordu. Başkan adaylığına soyunursa çekeceği dikkat ile NBC ile pazarlığında elini güçlendireceğini umdu. Geçen yıl 16 Haziran’da altın merdiveninden aşağı indi ve ağzını açtı. Seçim kampanyasının ne kadrosu ne de 50 eyalette teşkilatı yoktu ki aslında ikisine de ihtiyacı yoktu. Çünkü bu gerçek bir seçim kampanyası değildi.’’

Moore, bu yüzden de hiçbir metinsel hazırlığı olmayan Trump’ın o günlerde aklına geleni konuştuğunu, Meksikalılarla ilgili ırkçı tabirler kullandığını hatırlattı. Ancak bu aşama beklenmeyen bir şey oldu. NBC, ona daha yüksek ücretli bir anlaşma teklif etmek yerine, ‘Donald Trump’ın göçmenleri hedef alan aşağılayıcı sözlerinden dolayı, NBC Universal, bay Trump ile olan bütün iş ilişkilerini sona erdirmiştir’ açıklaması yaptı.

Moore, kendi kişisel başarı öyküsüne yürekten inanan Trump’ın, oynadığı oyunda pazarlık gücünü artırmayı umarken programının yayından kaldırılmasından büyük şaşkınlık yaşadığını kaydetti. Trump, bunun üzerine, diğer televizyonlara ne kadar popüler olduğunu göstermek için başkan adaylığına asılmaya karar verdi. Yine tek amacı buydu. Çünkü, Moore’a göre o günlerde Trump’ın güvendiği yakın arkadaşlarının da, önseçimlerde çok fazla eyalet kazanamayacağını söylediğini aktardı.

Derken kimsenin beklemediği bir şey oldu. Trump kendisini de şaşırtacak şekilde ülkeyi ateşledi ve Cumhuriyetçi seçmen arasında bir numara oldu. Mitinglerine 30 binden fazla kişi toplandı. Televizyonlar bayıldı buna. “Face the Nation”’dan “The Today Show”a ve Anderson Cooper’a kadar bütün önemli programlara, telefon açtığı anda canlı yayına giriyordu.

”Trump, bir kez daha kendisine aşık oldu ve işe TV pazarlık gücünü artırma misyonuyla soyunduğunu unuttu.’’ Moore, Trump’ın o noktada, reality televizyoncuğuluğun kendi şahsiyeti için düşük bir iş olduğunu düşünmeye başladığını yazdı. Ta ki New Jersey önseçimini de kazanıncaya kadar. Moore’a göre o önseçim, Trump’ın ‘has…tir’ dediği an oldu ve Trump’ın ‘’Ben galiba gerçekten de Cumhuriyetçi Partinin başkan adayı olacağım ve zengin ve rahat yaşantım sona erecek’’ diye düşündüğünü kaydetti. Nitekim New Jersey seçimi sonrası zaferk konuşmasında, her zamanki yüksek perdeden abartılı konuşan Trump yerine durgunluğu medyaya da konu olmuştu.

Ve Trump’ın adaylığının resmileşmesi sonrasında son haftalarda partisini ve seçim kampanyasını şaşkına çeviren gafları ve davranış bozukluklarına dikkat çeken Moore, Trump’ın ‘bu gidişattan hoşlanmadım, TV programımı geri istiyorum’ noktasına geldiğini savundu ve ekledi: ‘’Ancak artık çok geç. Markasını ve konforunu geri dönülemez şekilde bozdu, dünyanın komedi malzemesi oldu ve çok yakında da ‘kaybeden’ olacak.’’

Trump’ın sanıldığı kadar aptal veya çılgın olmadığına dikkat çeken Moore, son haftalarda art arda, seçilme şansını ciddi olarak yaralayan söz ve davranışlar sergileme sebebiyle ilgili teorisini ise şöyle dile getirdi:

‘’Son haftalardaki eriyişi belki de bir kaza değil, daha başında zaten sonuna kadar gitmeyi hesaplamadığı yarıştan çıkmak için bir strateji. Çünkü, eğer gerçekten de sadece manyaklığından yapmıyorsa, olağandışı şekilde hergün yeni bir gafa imza atmanın tek açıklaması, bilinçli olarak (belki de bilinaçltı etkisiyle) yarıştan çekilmek zorunda kalmak veya birilerini onu çekilmeye zorlamaya mecbur etmek. Birçokları oyunun bu noktada biteceğini hissediyor çünkü Trump’ın başkan olmayı gerçekte hiç istemediğini biliyorlar.”

Moore’a göre, Trump’ın başkan olmak istememesinin en önemli nedeni, başkanlığın, çalışmasını gerektirecek bir iş olması ve Beyaz Saray’ın keyif düşkünü Trump için oldukça sıkıcı bir hayat vaat etmesi.

Ona göre Trump, 8 Kasım akşamı resmen ve hukuken ‘kaybeden’ ilan edilmekten de hiçbir acı duymayacak. ”İnanın bana, bu adamla tanıştım ben” diye yazdı Moore: ”8 Kasım akşamı son sandık kapandığı saniyede, alnındaki kaybeden yazısına rağmen, Obamaları ve Clintonları bir sonraki düğününe davet etmekle meşgul olmayı tercih edecektir.’’