Obama çiftinin 65 milyon dolarlık kitap sözleşmesinin yankısı sürüyor
AMERİKA BÜLTENİ (8 Mart 2017)
Follow @amerikabulteni
Donald Trump’ın üslubu, tavırları ve politikaları ABD’nin 44’ncü başkanı Barack Obama’nın popülaritesini daha yükseltti. Artık başkan olmamasına rağmen gittiği yerlerde büyük kalabalıklar sadece onu görebilmek için toplanıyor. Bulunduğu ortamlarda büyük alkış alıyor. Ancak öyle görünüyor ki Obama’nın tek kazandığı daha fazla popülariteden ibaret de değil. Yayın dünyasında bir süredir alttan alta süren büyük savaşı Penguin Random House kazandı ve Barack – Michelle Obama çiftiyle, Beyaz Saray’daki yıllarını ayrı ayrı yazacakları iki kitap karşılığında bir sözleşme imzaladı. Sözleşmenin resmi rakamı açıklanmadı ama Financial Times’ın haberine göre iki kitabın dünyadaki telif hakları da dahil bütün haklarının yayınevine satış sözleşmesi en az 65 milyon dolar değerinde. İki kitabın 2018 yılı içinde yayınlanması bekleniyor.
Yayınevlerinin, ABD başkanlarının anılarını basabilmek için astronomik rakamlar önermesi yeni değil. Örneğin bir önceki rekor, Bill Clinton’ın, 15 milyon dolarlık bir telif hakkı satış sözleşmesi karşılığında 2004 yılında yayınlanan ‘My Life’ adlı otobiyografisine aitti. Clinton’ın kitabı 1,2 milyondan fazla satmıştı. George W. Bush‘un, 10 milyon dolar karşılığında telif hakkını sattığı “Decision Points” adlı kitabı da bir milyondan fazla satış rakamına ulaşmıştı.
Kitabın telif hakkının önden ödendiği satış sözleşmesinde, yayınevleri kitabın muhtemel satış rakamını hesaplıyor. Obama çiftinin iki kitabının birkaç milyon satması ve haftalarca medya gündeminde kalacak olmalarının garanti olması, yayınevleri arasında telif hakkı için büyük bir artırma yarışına girmelerine yol açmıştı.
Obama çiftinin en önemli gelir kaynağı, gelir vergisi beyannamelerine göre kitaplarının satış geliri. Çünkü Obama yayın dünyasına Clinton ve Bush gibi sonradan girmiş değil. 1995 yılında Dreams From My Father kitabını yayınlamıştı. Ancak, birçok alanda olduğu gibi yayın dünyasında da şöhretin parasal getirisi farklı oluyor. Nitekim Obama, 2004 yılında Senatör adaylığına soyunduğunda seçim kampanyası sırasında alışveriş yaparken kredi kartı, hesabında yeterli para olmadığı için geçmemişti. Ancak senatör olup başkan aday adaylığına soyunmadan hemen önce 2006 yılında yayınlanan The Audacity of Hope adlı kitabı iyi bir satış rakamı yakalamış ve Dreams From My Father kitabının da yeniden raflarda yer almasını sağlamıştı.
Kağıt baskı kitap satış piyasasının yüzde 80’ini izleyen NPD BookScan verilerine göre Obama’nın önceki iki kitabı, BookScan’ın ilk takibini başlattığı 2001 yılından beri 4,7 milyondan fazla sattı. Obamaların iki kitabının da bütün dünyada 5-10 milyon arasında bir satış rakamına ulaşacağı ve böylece yayınevi çin karlı bir yatırım olacağı öngörülüyor.
Penguin Random House’dan yapılan açıklamada, yayınevinin, kitabın 1 milyon baskısını, Obama Vakfı adına, yoksul çocuklara eşit okuma olanağı sağlayan First Book kampanyasına bağışlayacağı belirtildi. Obama’nın yine bu kitabından elde edeceği kişisel gelirinin yüzde 10’unu, diğer iki kitabında olduğu gibi hayır kurumlarına bağışlaması bekleniyor.
‘Başkan kitapları sehpa süsü’
Bu anı kitaplarının satış rakamları iyi olsa da çok okunmadığı da bir başka gerçek. Örneğin, komedyen Jon Stewart, Bill Clinton’ın oldukça kalın otobiyografisi hakkında, ‘’12 bininci sayfada kaldım, bitiremedim’’ diye takılmıştı. Bu kitapların okunmadığının bir başka göstergesi de başkanlık tarihçileri, gazeteciler, politik analistler gibi uzmanlar arasında bile bu kitaplara kaynak olarak çok az atıfta bulunulması. Laura Miller’ın da dikkat çektiği gibi, ‘politikacıya bir destek oyu, hatıra tabağı, sehpa süsü‘ gibi fonksiyonları oluyor daha çok.
Kitap dünyasına kazandırmıyor
Normalde bu tür sözleşmelerin, yayın ve yazar dünyasına kazandırdığı gibi yaygın bir yanlış kanaat olduğunu kaydeden Slate yazarı Rebecca Johnson, gerçekte bu tür astronomik sözleşmelerin, yayınevlerinin gerçek yazarlara ödeyecekleri telif ücretini daha da kısmalarına neden olduğuna işaret ediyor. Örneğin ödüllü yazar-eleştirmen Neal Gabler, 2016 Mayıs ayında Atlantic dergisinde yayınlanan yazısında, uzun yıllardır nasıl yoksul bir yaşam içinde yazmaya çalıştığını çarpıcı şekilde itiraf etmişti. Gabler, kitapları için ödenen avanslarının, kitap yazmaya zaman ayırmasına yetmeyecek küçüklükte olduğunu, yıllardır yazdığı derginin ise hala 20 yıl önce ödediği telif ücretini ödediğini aktarmıştı. Birçok yazarın, yoksulluğunu utancından sakladığını kaydetmişti.
”Obamaların söylemi ile çelişkili bir sözleşme”
Obama çiftinin, geldikleri sosyal arka planları ile bir moral ağırlığı temsil ettiğini savunan Rebecca Johnson, Obamaların, ‘’aşırı gelir adaletsizliğinin dünyayı sarstığı bir zamanda milyonerlerden biri olup bu moral ağırlığı riske etmeye neden bu kadar hevesli’’ olduklarını sorguluyor.
ABD Başkanları görevdeyken yılda yaklaşık 400 bin dolar maaş alıyor. Görevden ayrıldıktan sonra ise kalan yaşamları boyunca yıllık 200 bin dolar maaş almaya devam ediyorlar. ‘’Bu iyi bir maaş ama kral serveti değerinde olmamasının da bir basit nedeni var’’ diyor Johnson ve soruyor:
‘’Eğer, sağlık sigortası faturası, çocukların eğitim masrafı gibi sıkıntıları siz de yaşamıyorsanız, vatandaş olmanın ne demek olduğunu nasıl bilebilirsiniz ki?’’
Johnson bu noktada Hillary Clinton’ın, sözde orta sınıfın yoksulluğuna ve sorunlarına dikkat çeken son seçim kampanyasına başladığı günlerde Wall Street’in kudretli Goldman Sachs yatırım bankasına 675 bin dolar karşılığında konuşma yapmasının çelişkisine dikkat çekiyor ve ekliyor:
‘’Küresel ısınmayı protesto eden bir ünlü özel jet ile yolculuk ediyorsa bunda bir sorun olur. John Edwards başkan aday adayı olduğunda, ‘olabilir, belki oy verebilirim’ demiştim. Ancak ne zamanki gazetede 2000 metrekarelik evde oturduğunu okudum, boş versene dedim. Sadece aşağılık herifin teki bu kadar geniş bir evde yaşamak ister. Nitekim Edwards hakkındaki bu yargımda sonradan haklı da çıktım. Hillary Clinton, Goldman Sachs’tan neden bu kadar para aldığını sorulduğunda omuzlarını kaldırmış ve onlar bu miktarı önerdiler diye kendisini savunmuştu. Onların önermesi, sizin almak zorunda olduğunuz anlamına gelmez.’’
AMERİKA BÜLTENİ‘ni Twitter’dan takip edebilirsiniz