AMERİKA BÜLTENİ (3 Kasım 2017)
Donald Trump, Rusya’nın 2016 seçimine müdahalesine ilişkin bağımsız soruşturma yürütmekle görevlendirilen özel konseyin başkanı Robert Mueller hakkında olumsuz konuşmayı ve kovma imalarını bırakarak, ‘’Umuyorum adil bir soruşturma yürütecek ve öyle olursa masmiyetim ispatlanacak’’ dedi. Trump, Sinclair Broadcast Group’un pazar günü ülke genelindeki üye yayın kurumlarında yayınlanacak Sharyl Attkisson’ın Full Measure programına verdiği röportajında, ‘’Mueller’ı görevden alacak mısınız?’’ sorusuna da ‘’Aklanacağıma inanıyorum’’ yanıtı verdi.
Trump şöyle konuştu:
‘’Umuyoruz herşeye adil yaklaşacak. Öyle olursa çok sevineceğim çünkü eğer masumiyetten bahsedecekseniz, ben bizzat Rusya ile hiçbir ilişki kurmadım. İnanın bana, düşüneceğim son şey buna karıştırılmam’’ dedi.
Öte yandan Trump aynı röportajında, FBI tarafından gözaltına alınan 2016 başkanlık seçiminin eski kampanya yöneticisi Paul Manafort’a ise sahip çıkmadı. Manafort’u 2016 yılında, işadamı bir arkadaşının tavsiyesi üzerine kampanya yöneticisi yaptığını söyleyen Trump, ‘’Paul kampanya yöneticisi olarak uzun süre kalmadı’’ diye konuştu. Paul Manafort’un kampanya yöneticiliği 2016 yılı AĞustos ayında sona erdirilmişti. Trump niye bu kararı aldığıyla ilgili olarak ise, ‘’Zannediyorum, onunla ilgili bazı şeyler, bazı belli ülkeler ile ilişkisi olduğunu öğrendik. Tam sebep neydi kesin bilmiyorum. Ancak, Paul’u göndermenin daha doğru bir karar olacağını düşüneceğimiz bir noktaya gelmiştik. Çünkü, kampanyamızda çıkar çatışması istemiyorduk’’ şeklinde konuştu.
Manafort, 2006 – 2014 yılları arasında Ukrayna’da Rus yanlısı diktatör Yanokoviç için çalıştığı dönemdeki işleri nedeniyle, kara para aklama, vergi kaçırma gibi 12 ayrı suç işlemekle suçlanıyor.
Trump, Manafort hakkındaki soruşturmaya kendisinin de dahil olduğuna dair kendisine bir tebligat yapılmadığını ve kendisinin soruşturma altında olmadığını da açıkladı.
Hafta başında 12 günlük Uzak Asya seyahatine çıkacak Trump, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile buluşur musunuz sorusuna da, herkesle oturup konuşabileceği, bunun bir zaafiyet veya güçlülük gösterisi olmadığına inandığını belirterek karşılık verdi.