AMERİKA BÜLTENİ (12 Aralık 2018)
ABD başkanı Donald Trump, başkanlığının kalan iki yılında çıkarmak isteyeceği her yasada desteklerine ve yönetiminin yapacağı her işe mali kaynak sağlamada onaylarına ihtiyaç duyacağı iki muhalif lider Temsilciler Meclisinin müstakbel başkanı Nancy Pelosi ve Senato azınlık grubu lideri senatör Chuck Schumer’ı Oval Ofis’te kabul ederek görüştü.
Bu, kağıt üzerinde, her ABD başkanının, seçimden sonra müstakbel Kongre liderleriyle yaptığı olağan bir buluşmaydı. Ancak iki liderin ABD başkanının odasında geçirdikleri 17 dakika ABD tarihinde bir ilke sahne oldu. Kongre liderleri ile ABD başkanı bir oda dolusu gazetecinin önünde ve bütün ülkenin izlediği canlı yayında hararetli bir polemik yaşadılar.
17 dakika sona erdiğinde, Demokratlar, Trump’ın kendilerine adeta bir Noel hediyesi sunmasının gizli sevincini yaşıyordu. Trump, devlet işlerinin duracak olmasının sorumluluğunu canlı yayında doğrudan üzerine almıştı.
Trump, Meksika sınırına inşa etmek istediği tartışmalı duvarı kast ederek, istediği bütçeyi bir şekilde almazsa, Devletin kepenklerini duvar için kapatmaktan gurur duyacağını söyledi ve ekledi: ‘’Sorumluluğu ben alacağım, devletin kepenklerini kapatan ben olacağım’’.
Salı günü Oval Ofis’te gerçekleşen buluşmanın basına kapalı bir görüşme olmasında anlaşılmıştı. Kongredeki Cumhuriyetçi liderlerinin hazırladığı parti görüşlerinin not olarak görüşme öncesinde Trump’a verildiği basına yansıdı. Trump’ın Kongre ilişkilerinde danışmanı Shahira Knight da Trump’a bu konuda bir brifing sundu.
Ancak Trump daha önce bir çok kez yaptığı gibi partisinden ve danışmanlarından gelen bilgileri bir kenara iterek yine kendi bildiğini yaptı. Gazeteci ordusunu Oval Ofis’in içine aldırdı ve üst üste açıklamalarla Nancy Pelosi ve Chuck Schumer’ı canlı yayında ‘ABD’nin sınır güvenliğini önemsemeyen kişiler’ olarak portrelemeye çalıştı.
Ancak iki Demokrat liderin, ABD başkanının basın önündeki bu haşlamasını sessizce sineye çekmek yerine art arda karşılık vermesi, ABD politikasında sıra dışı 17 dakika yaşanmasına neden oldu.
Trump’ın seçimdeki en büyük vaadi olan Meksika duvarına bütçe sağlanmasının önemini vurgulaması üzerine Senatör Schumer, ‘’Sayın başkan, bunun adı yönetim bütçesi, yoksa duvar bütçesi değil’’ diye çıkış yaptı.
Parti içindeki muhalefetin engelleme çabaları ile uğraştıktan sonra bir kaç gün önce müstakbel Temsilciler Meclisi başkanı olacağı fiilen kesinleşen Nancy Pelosi de, bütçenin zamanında onaylanmaması halinde devlet işlerinin duracak olmasına işaret ederek, ‘’Amerikan halkının devletin açık tutulmasını istediğini düşünüyorum’’ diye ekledi.
Görüşme sırasında, Trump, Pelosi ve Schumer’ın üçünün de bir arada olmaktan çok da rahatlık hissetmedikleri davranışlarına yansıdı. Bütün tartışma boyunca birbirleri ile göz kontağı kurmaktan kaçındılar ve konuşurken birbirlerine bakmamaya çalıştılar. Odada bulunan Başkan Yardımcısı Mike Pence ise şaşkın gözlerle seyrettiği tartışma boyunca hiç konuşmamayı tercih etti.
Tartışma, şiddetlenip de Trump’ın duvarına Temsilciler Meclisinde yeterince oy çıkıp çıkmayacağına kilitlenince Nancy Pelosi, Trump’tan, gazetecilerin odadan çıkarmasını istedi ve ‘’Bunu gazeteciler önünde tartışmamız gerektiğine inanıyorum’’ dedi. Trump, bu isteği duymazdan geldi ve Temsilciler Meclisinde istediği oyu bulacağında ısrar ederek Senato Demokratlarının her şeyin önündeki engel olduğunu söyledi.
Trump’ın halen ne kadar duvar inşa edildiği ile ilgili verdiği bilgilerin gerçeklerle uyuşmadığı haberlerini hatırlatan Schumer, ‘’Az önce, ya benim istediğim olur ya da devletin kepenklerini indiririm dediniz’’ diye konuştu. Trump da, eğer sınır güvenliği konusunda kaynak sağlanmazsa, bütçeyi kabul etmeyeceğini tekrarladı.
Karşılıklı atışma artınca Pelosi bir kez daha devreye girerek, bunu kapalı görüşmede konuşalım dedi. Schumer da, evet özelde tartışalım diye ekledi.
Trump’ın, Nancy Pelosi’nin kendi partisi içinde yüzleştiği muhalefeti ima ederek, ‘’Nancy’nin şu anda kendi adına konuşma konusunda rahat olmadığının farkındayım’’ şeklindeki dokundurması ise Pelosi’yi de hararetli tartışmaya çekti; ‘’Sayın başkan, bu toplantıya Temsilciler Meclisindeki Demokratların lideri olarak getirdiğim hususları lütfen kişiselleştirmeyin’’.
“Duvarı bir erkeklik meselesi yapmış”
Pelosi Ovala Ofis’ten ayrıldığında gazetecilere de, ‘’O kadar gazetecinin önünde ABD başkanına, ne dediğini bilmiyorsun, demek istemedim’’ diye konuştu. Pelosi’nin daha sonra buluştuğu Demokrat milletvekillerine de, Trump’ın duvarı kendisi için bir ‘erkeklik meselesi’ haline getirdiğini söylediği medyaya yansıdı.
Trump, Kongrenin kaynak sağlmaması nedeniyle devlet işlerinin 2018 başındaki kısa süreli durmasından Schumer’ı sorumlu tuttu. Schumer ise Trump’ın sık sık devleti kapatmakla tehdit ettiğini gündeme getirerek kendini savundu: ‘’Ben sizin yaptığınızı yapmak istemiyorum. En az 20 kez siz bu tehditte bulundunuz’’.
Trump, bu hararetli tartışma bitmeden önce Demokratlara istedikleri hediyeyi sundu.
ABD yönetiminin yeni bütçesi Kongre’de onaylanmazsa önümüzdeki günlerde gündeme gelecek devletin kepenk kapatması sırasında Demokratlarca en çok kullanılacak sözlerini sarfetmeye başladı:
‘’Sınır güvenliği yolunda devleti tamamen kapatmaktan gurur duyarım Chuck. Amerikan halkı, kriminallerin, uyuşturucu ve diğer suçları olanların bu ülkeye akmasını istemiyor. Sorumluluğu üstüme alıyorum. Devleti kapatan ben olacağım. Bundan size sorumlu tutmayacağım. Son kez siz kapatmıştınız bi işe yaramadı. Bu kez ben kapatma sorumluluğunu üzerime alıyorum. Sınır güvenliği için kapatacağım’’.
Öte yandan tartışma, Trump’ın seçim vaadindeki önemli bir husustan ise geri adım attığını da gösterdi. Trump bütün seçim kampanyası boyunca, bu sınır duvarının inşa edileceğini ve parasını da Amerikan vergi mükelleflerine değil, Meksika’ya ödeteceğini iddia etmişti. Salı günü Oval Ofis’te gerçekleşen tartışmada Trump’ın duvarın bütün maliyetini ABD bütçesine yükleme ısrarı, ‘’Meksika ödeyecek’’ iddiasından geri adım attığının bir başka göstergesi oldu.
İki Demokrat lider ayrıldıktan sonra Beyaz Saray adına bir açıklama yapan Beyaz Saray sözcüsü Sarah Huckabee Sanders ise, görüşmede, ‘’Kongre liderleri ile Başkan arasında yapıcı bir diyalog yaşandığını’’ ifade ederek sadece, ‘’sınır güvenliği ve devletin şeffaflığı konusunda büyük görüş ayrılığı olduğunu’’ savundu.
AMERİKA BÜLTENİ‘ni Twitter‘dan ve Facebook‘tan takip edebilirsiniz