AMERİKA BÜLTENİ (26 Eylül 2017) Tek bir futbolcunun 2016 yazında, polisin siyahlara karşı orantısız şiddetini protesto etmek için başlattığı ‘ulusal marş çalınırken diz çökme’ eylemi 1 yılı aşkın süre ülke gündeminden uzak ve birkaç sporcuyla sınırlı olarak devam etti. Ta ki ABD Başkanı Donald Trump, Cuma günü Alabama’da bu futbolculara kameralar önündeki konuşmasında ‘or.spu çocuğu’ […]
Trump, Kuzey Kore’yi Twitter üzerinden yayınladığı mesajla tehdit etmişti. Tehdit tweetlerini silme politikasına sahip Twitter, bu açık tehdidi silmediği için ‘iki yüzlülükle’ suçlanıyordu
AfD’nin Avrupa’daki diğer aşırı sağ partilerden farklı kuruluş öyküsü ve yine aşırı sağ partilerde seçmen olarak bile görülemeyecek profilde birinin parti lideri olması oldukça dikkat çekici.
Bir kadın, bir bilim insanı, bir Doğu Alman olmasına rağmen erkeklerin egemen olduğu Alman politikasının zirvesine yükseldi ve dünyanın en güçlü kadını oldu. İşte bu çarpıcı yükselişin öyküsü:
Trump’ın canlı yayında bir futbolcuya ağır küfürü, protestonun bir anda NFL dışı liglere de taşmasına neden olurken, bütün gözler bugün oynanacak NFL maçlarına çevrildi.
Kuzey Kore lideri kendisinden ‘roketçi’ diye bahseden ABD başkanına ‘dotard’ hakaretini fırlattı, İngilizce konuşulan dünya sözlüklere sığındı.
Birer gövde gösterisi olan görkemli askeri geçit törenleri otoriter rejimlerle özdeşleşmiş bir görüntü. ABD’nin 45’nci başkanı Donald Trump ise bunun değişmesini istiyor.
BM’nin kum raporu şunu söylüyor: Hepimizin ‘sayısız’a örnek gösterdiği kum aslında sayılı ve insanlığın artan inşaat çılgınlığı nedeniyle de bu sınırlı kaynak hızla tükeniyor.
Normalde bir ürün satmak için mağaza kuranlar, müşteri için alışverişi oldukça kolaylaştırmaya çalışır. Ancak Costco ve Price Club bunun tam tersini yaparak, alışverişi zorlaştırarak büyüdüler.
Amerikan Beyzbol Liginde oynanan Cleveland Indians – Kansas City Royals karşılaşması tarihi bir rekora sahne oldu.