Amerikan medya tarihinin en anıtsal fotoğraflarından biri 67 yıl önce bugün çekildi. Joe Rosenthal’ın 2. Dünya Savaşının en ünlü cephelerinden birine sahne olan Japon adası Ivo Jima’da bir grup deniz piyadesinin Amerikan bayrağını tepeye dikiş anını gösteren fotoğrafı, Arlington Ulusal Mezarlığı’nın önüne heykel olarak da yapıldı.
Hintlilerin de "Peki siz neden hindi diyorsunuz?" merakını da dahil edersek aslında bu sorunun cevabı, Brezilya pembe dizilerine taş çıkartacak türden. İşte küreselleşmenin ilk gizli kahramanı olan hindinin ‘turkey’ adını aldığı tarihi seyahatinin öyküsü;
Yer, ülke ve şehir isimlerinin anlamına yaptığımız ilk yolculukta ABD ve İngiltere’yi dolaştıktan sonra rotayı Akdeniz’e kırmıştık. Bu mavi turda, sabır fırtınasına yakalanınca Yunanistan açıklarında demirlemek zorunda kalmıştık. Devam edelim… Yolumuz uzun, yelkenler fora..!
‘’Hangi devlette bir bürokrat elindeki seks dosyaları nedeniyle tam 48 yıl boyunca o ülkenin istihbarat ve güvenlik kurumunun başında kalabilir?’’ diye sorulsa, çoğu kişinin aklına bir üçüncü dünya diktatörlüğü gelir. Oysa kahramanımız, dünyanın en güçlü demokrasisinde 20’nci yüzyılda yaşadı. Haklı olarak "böyle devlet görevlisi olur mu?" diye soracaksınız
Akdeniz’in mavi dalgaları, insan soyunun birçok uygarlığının kuruluşuna, nice firavunun yükselişine, nice yaz aşkının doğuşuna da tanık oldu; birçok uygarlığın, nice firavunun, sayısız yaz aşkının yerle yeksan oluşuna da...
New York’a geldiğimden beri son 10 yıldır birçok arkadaşımdan, ‘’eski York’a ne oldu?’’ şakası işitmişimdir. Şakaları çok ciddiye alan, onlara büyük bir özenle gülen bir insan olarak, bu sorudan hareketle, İngiltere ve Kuzey Amerika’daki yerleşim birimlerinin isimlerinin anlamlarına bir yolculuktan da kendimi alamıyorum.
Ancak, 11 Eylül 2011 günü, New York ve Washington’a karşı yapılan saldırılar, tarihi değiştiren ilk sürpriz saldırılar değil. Truva savaşından beri tarih boyunca, birçok kez yapılan sürpriz ataklar tarihin gidişatını değiştirdi. Ani saldırılar, toplumsal uyanışlara neden oldu ya da uygarlıkların tahtını salladı. İşte onlardan beşi
The Good Closet kitabı 2012 yılında raflarda yerini alacak Elizabeth Cline, 1930’lu yıllarda ortalama bir Amerikalı kadının ortalama 9 elbise sahibi olabilirken, günümüzde yılda ortalama 60 parça elbise satın alabildiğine dikkat çekiyor. ABD’de 1950’lerde giyime 7,82 milyar dolar harcanırken bugün yıllık 375 milyar dolar harcanıyor.
Geçtiğimiz günlerde son daktilo fabrikasının da kapandığı haberi, daktilo tutkunları arasında paniğe neden oldu. Haberlere göre dünyadaki son daktilo fabrikası olan Hindistan’daki Godrej & Boyce üretimini durdurmuştu ve elinde sadece 500 daktilo vardı. Ancak çok geçmeden, dünyada hala daktilo üretmeye devam eden fabrikalar olduğu haberleri geldi de daktilo tutkunları biraz rahatladı. Daha da önemlisi Staples’ın web sitesinden […]