Skip to content
Menu

Avrupa’da ‘aşırı sağcı avı’

Norveç’teki katliam Avrupa devletlerini endişelendirdi. Daha önce şiddete başvurmadan müdahale edilmeyen aşırı sağcı örgütlere ardı ardına operasyonlar yapılıyor.

Norveç’teki katliamın ardından Avrupa polisi, aşırı sağcı terörist alarmına geçti. Özellikle katliamın faili Breivik’in ilk ifadesinde Avrupa’da bağlantılı olduğu başka hücrelerin de olduğunu öne sürmesi Avrupa’yı harekete geçirdi.

Polonya’dan Helsinki’ye 10 kilo amonyum nitratın gönderildiği ihbarını alan polis, bir eve baskın düzenledi.

Polis, Finlandiya’nın Helsinki kentinde yaptığı baskında 18 yaşındaki gencin evinde patlayıcı yapımında kullanılan düzenekler ve 10 kilo patlayıcı buldu.

Polis operasyonun 22 Temmuz’da 76 kişinin ölmesiyle sonuçlanan Norveç’teki katliamla bağlantısı olmadığını açıkladı.

Ancak Norveç katliamının zanlısı Anders Behring Breivik de patlayıcı yapımında kullandığı bazı malzemeleri internet üzerinden Polonya’dan almıştı.

ALMANYA BÜYÜK OPERASYON
Norveç’teki katliamın ardından aşırı sağ korkusu yaşayan ülkelerden biri de Almanya oldu. Baden Württemberg eyaletinde aşırı sağcı bir gruba karşı düzenlenen operasyonda 18 şüpheli gözaltına alındı.

Yaklaşık 140 polisin katıldığı operasyonlarda, çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirildi.

Alman polisi de operasyonun Norveç’teki katliamla ilgisi olmadığını açıkladı. Ancak zamanlaması dikkat çekti.

‘AKIL HOCASI’ TEPKİLİ
Norveç’teki katliamın faili Breivik’in internette yayınladığı ırkçı açıklamalar dikkatleri Avrupalı aşırı sağcılara çekti.

Breivik’in ‘akıl hocam’ dediği İngiliz Paul Ray ise, saldırganla bağlantısı olduğu iddialarını reddediyor.

Ray, saldırganın şiddete başvurma yöntemini benimsemediğini belirtti: “Onun yaptıklarını, anti-cihad, göçmen karşıtlığı ile aynı kefeye koymayacağım. Çünkü onun yaptıkları affedilemez. Onları, herhangi bir siyasi düşünceye veya siyasi amaca hizmet etmek için kullanamazsınız.”

GÖZLER AŞIRI SAĞCILARDA
Avrupa’daki sağ popülist partilerin ortak yanları şöyle: Avrupa Birliği’ne, göçmenlere ve özellikle de Müslümanlara karşı olmak.

FRANSA
Fransa’da Millî Cephe’nin (FN) lideri Marine Le Pen, partisini aşırı sağcı imajdan kurtarıp, halkın farklı kesimlerinden destek almak için çaba gösteriyor. Yapılan kamuoyu yoklamaları, “Bir zamanlar zengin olan Avrupa kıtasının, gösterilen zayıflık yüzünden neredeyse bir enkaza dönüştüğünü” söyleyen Marine Le Pen’e desteğin arttığını gösteriyor.

Le Pen, Avrupa’nın diğer sağ popülist partilerden, İtalya’daki Kuzey Ligi ve Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) ile de iyi ilişkilere sahip. Bu her iki parti de, yabancılara ve Avrupa’ya karşı olan söylemleriyle dikkat çekiyor.

MACARİSTAN
Avrupa’dan bir diğer örnek de Macaristan. Ülkede geçen yıl yapılan seçimler, sağ partilerin zaferi ile sonuçlandı. Mecliste üçte iki çoğunluğu elde eden merkez sağdaki Genç Demokratlar Partisi (Fidesz), anayasada değişikler yaptı.

Macar ulusal kültürü bir gurur kaynağı olarak benimsendi, bunun yanı sıra medyaya getirilen sınırlamalarla eleştirel bakışa sahip gazeteciler işsiz bırakıldı.

DANİMARKA
Avrupa’nın kuzeyindeki ülkeler de sağa kaydı. Danimarka Halk Partisi’nin lideri Pia Kjaersgaard, yabancılar politikasının sertleşmesinde ve sınır kontrollerine başlanmasında rol oynuyor.

FİNLANDİYA
Finlandiya’daki genel seçimlerde de “Gerçek Finler” adlı aşırı sağcı parti oyların yüzde 19’unu aldı. Parti, Portekiz gibi iflas etmiş ülkelere yardım yok, eşcinsel evliliklere hayır, göçe hayır gibi sloganlarla başarıya ulaştı.

HOLLANDA
Hollanda da benzer bir durum söz konusu. Ülkedeki azınlık hükümeti, Geert Wilders‘in liderliğindeki Özgürlük Partisi’nin (PVV) dışardan desteğiyle kuruldu.
Wilders, Kur’an-ı Kerim ve İslam’a karşı söylemleriyle tanınıyor. Wilders, “Hollanda İslamiyet tarafından tehdit edilince, benim de konuşmam gerekiyor” diyor.

ALMANYA
Yeşiller Partisi Avrupa Parlamentosu Milletvekili Sven Giegold, bu konuları siyasi bir tartışmaya dönüştüren partilere toplumun orta sınıflarının oy verdiğine dikkat çekiyor. Giegold, “Tanrı’ya şükür Almanya’da değil ama, komşusu olduğu bir çok ülkede bu olguyu görüyoruz. Bunun siyasi bakımdan çok ciddiye alınması gerekiyor” diyor.

(NTVMSNBC)