Skip to content
Menu

ABD Başkanı nasıl seçiliyor? Seçim sistemi hakkında merak ettiğiniz herşey

AMERİKA BÜLTENİ ÖZEL

Amerikan halkı, 236 yıllık tarihinde 57’nci kez sandık başına gidiyor. Demokrat Parti’nin adayı Barack Obama’nın mı, Cumhuriyetçi Partinin adayı Mitt Romney’nin mi başkan olacağı Salı gecesi belli olacak.  Barack Obama, ABD tarihinde başkan olmayı başarmış üçünü Senatördü. Ancak ikinci dönemine yeniden aday olabilen ilk senatör başkan oldu. Çünkü, başkan olmayı başaran diğer iki senatör, 1920’de başkan olmayı başaran Senatör Warren Harding de, 1960 yılında başkan olmayı başaran Senatör John F. Kennedy de, başkanlıklarının üçüncü yılında hayatlarını kaybetmişti. Salı günü ABD’de ne olacak? Başkan nasıl seçilecek? İşte A’dan Z’ye ABD başkanlık seçimi

Başkanlık seçimi nasıl olacak?

Amerikan başkanı dünyadaki birçok seçimin aksine doğrudan halk oyu ile seçilmiyor. Teknik olarak sandık başına giden Amerikan halkı tek işi başkan seçmek olan bir meclisin delegelerini seçmiş oluyor. Bu meclise Amerikan literatüründe “electoral college (seçiciler kurulu)” deniyor. Ancak artık modern zamanlarda bu meclis tamamen sembolik hale gelmiş durumda. Oy pusulasında sadece partilerin başkan adayının adı yazılmakta ve bu meclisten hiç söz edilmemekte. Sadece sayısal olarak hangi adayın bu mecliste kaç oy kazandığına bakılmakta ve başkan buna göre belirlenmekte.  “Seçici kurul”da her eyalet, 538 üyeli Amerikan Kongresine gönderdiği toplam üye kadar, seçici delege oyuna sahip. Hiçbir eyalete bağı olmayan Amerikan başkenti District of Columbia(Washington DC) ise 3 seçici delege oyuna sahip.

Peki “seçiciler kurulu” ABD başkanını ne zaman seçiyor?

Seçiciler Kurulu (Electoral College), seçimi takip eden Aralık ayının ikinci pazartesi gününü takip eden ilk Çarşamba günü toplanarak oylama yapıyor. Bu yılki toplantı tarihi 19 Aralık 2012. Yani, ABD başkanı resmen 15 Aralık günü seçilmiş olacak. Bu Meclis’in 538 delegesi tek bir yere toplanmıyor, her eyaletin delegeleri kendi başkentlerinde toplanark oylarını ilan ediyor. Ancak, bu delegeler oylarıyla bağlı. Yani 6 Kasımda hangi aday için seçilmişlerse, 19 Aralık günü o aday için oy kullanmak zorundalar. Dolayısıyla, 19 Aralık günü, bugünkünden farklı bir sürpriz sonuç çıkmayacağı için, bugünkü halkoyu sonuçları aslında başkanlığı da gayrıresmi olarak kimin kazandığını gösteriyor. Başkanı öğrenmek için 19 Aralık gününü beklemeye gerek kalmıyor.

Bir eyaletteki seçiçi oyları kimin kazandığı nasıl anlaşılıyor?

Eyaletlerin, başkanı seçen “seçici kurul”da  Amerikan Kongresindeki üye sayısı kadar delege oyuna sahip olmaları, bazı büyük eyaletlerin oldukça fazla, küçük eyaletlerin ise daha az delege oyuna sahip olmasına sebep oluyor. Örneğin, California 55, Texas 34, New York 29, Florida 29 seçici delege oyuna sahipken, Wyoming, Alaska, Delaware, South Dakota gibi küçük eyaletler 3’er delege oyuna sahipler. Eyaletin seçici delege oyları bir bütün olarak, ‘kazanan hepsini alır (winner takes al)’ prensibiyle, o eyalette en çok halk oyunu kazanan aday tarafından kazanılmış sayılıyor.

Bugün Obama ve Romney 270 oy için mücadele ediyor. Bu 270 oy nedir?

Ülke genelinde toplam 538 “electoral vote(seçici delege oyu)” var demiştik. Amerikan Anayasasına göre bu mecliste salt çoğunluk(yarısının bir fazlası) oyu olan 270 seçici delege oyunu kazanan aday başkan seçilmiş kabul ediliyor. Son başkanlık seçiminde Demokrat aday John Kerry, toplam 19 eyalet ve başkent DC’yi kazanarak 251 delege oyuna ulaştı. George Bush ise 31 eyalette kazanarak 287 seçici delege oyu elde etti. Bu sistemden dolayı seçici delege oyu sayısı fazla eyaletlerde kazanan adaylar daha şanslı hale geliyorlar. Mesela, Texas(34 oy), Pennsylvania (21), Ohio(20), North Carolina(15), New York(29), New Jersey (14), Michigan(16), Illinois (20), Georgia(16), Florida (29) ve California(55) gibi 11 eyaleti kazanan aday, geri kalan 39 eyalette kaybetse bile Amerikan başkanı olabilir.

“Blue states (mavi eyaletler)”, “red states (kırmızı eyaletler)” nedir?

Amerikan siyasi geleneğinde Demokrat Partinin rengi mavidir. Cumhuriyetçi Partinin rengi ise kırmızıdır. Bütün Amerikan medyası, seçim haberlerinde Demokratların kazandığı eyaletleri haritada mavi renkle, Cumhuriyetçilerin kazandıkları eyaletleri ise kırmızı renkle boyar. Bu nedenle, uzun süredir Demokrat Partinin kazandığı eyaletler, Demokratların kalesi anlamında “blue states” ifadesiyle, Cumhuriyetçi Partinin kazandığı eyaletler ise “red states” ifadesiyle anılıyor. Bu iki parti arasında gidip gelen eyaletlere ise “swing states (salıncak eyaletler)” deniyor. Missouri, New Hampshire gibi eyaletler bunlardan.

 

Bir Florida, Pennsylvania, Ohio kavgasıdır sürüp gidiyor. Bu eyaletleri diğerlerinden önemli yapan ne?

Bu üç eyalet de aslında “swing state (salıncak eyalet)” kategorisinde. Yani her seçimde iki partiden birine gidebiliyor. Ancak bu üç eyaleti diğer salıncak eyaletlerden önemli kılan bunların seçici kuruldaki delege sayılarının fazla olması. Bu üç eyalet çoğunlukla “key states (anahtar eyaletler)” olarak anılıyor. Nüfusları fazla bu üç büyük eyaletten Florida’nın, ‘seçici kurul’da 29, Pennsylvania’nın 20 ve Ohio eyaletinin ise 18 oyu var. Örneğin sadece Florida’yı kazanmak, Alaska, North Dakota, Delaware, South Dakota, Vermont, Wyoming, Montana ve New Hampshire eyaletlerinin tamamanını kazanmaktan daha çok seçici delege oyu kazandırıyor. 2000 başkanlık seçiminde Florida ve 2004 başkanlık seçiminde Ohio az farkla Bush trafından kazanılınca, Bush’a başkanlığa giden yolu açtılar.

 

Virginia, North Carolina ve Colorado’nun özelliği nedir?

Bu 3 eyalet genelde Cumhuriyetçi Partinin kazandığı kırmızı eyaletler. Ancak, 2008 yılında Barack Obama bu üç eyaleti kazanarak büyük sürprize neden olmuştu. Virginia eyaletini kazanan son Demokrat Partili başkan 1964 seçiminde Lyndon Johnson’dı. Romney’nin öncelikli hedefi, Obama’nın büyük sürpriz yaparak 2008’de kazandığı Cumhuriyetçi eyaletler Indiana, North Carolina ve Virginia’yı geri kazanmak. Ondan sonraki ana hedef ise Ohio ve Florida. Romney, 2008’de Obama cephesinde yer alan New Hampshire ve Iowa’dan da bu yıl çok umutlu.

 

Adaylar neden Chicago, New York, Los Angeles gibi büyük şehirlerde hiç kampanya yapmıyor?

Bu da electoral college sisteminden kaynaklanıyor. Bu büyük şehirlerin ve bunların bağlı olduğu eyaletleri kimin kazanacağı nerdeyse kesin olduğu için adaylar, ülke nüfusunun büyük bölümünün yaşadığı bu eyalet ve şehirlerde hiç kampanya yapmıyor.

 

Bugün başkanlık için sadece Obama ve Romney mi yarışıyor? 


Hayır. Başkanlık seçiminde, seçilme şansları yok denecek kadar az olsa da, Libertarian Parti adına Gary Johnson, Anayasa Partisi adına Virgil Goode, Yeşiller Partisi adına Jill Stein de başkan seçilmek için birçok eyalette oy pusulasında yer alacaklar. ABD’de iki partili siyasi yapının oluşmasına yol açan en önemli faktör, uygulanan bu iki derreceli seçim sistemi. Üçüncü bir partinin ülke çapında 270 seçici delege oyu kazanmasının zorluğu, bu partilere olan rağbeti engelliyor. Diğer birçok bağımsız aday ise sadece bir ya da birkaç eyalette oy pusulasında yer alıyor.

 

Al Gore 2000 yılında Bush’tan fazla oy aldığı halde neden başkanlığı kaybetti?

Bunun sebebi de “electoral college (seçisi kurul)” sistemi. 2000 yılında Al Gore, ülke çapında toplam oyda George Bush’tan yarım milyon daha fazla oy aldı. Ancak Florida’da Bush’a 500 oy farkla yenildi. Bu 500 oy farkı da mahkeme kararıyla kabul edildi. Bush, Florida’yı kaznarak bu eyaletin, “seçici kurul”daki 27 delege oyunu kazanmış olunca, 270 delege oyu sınırını geçti ve ABD başkanı oldu. Bu durum electoral college sistemi ile ilgili şikayetleri artırdı. Yapılan analizler, bu seçim sistemi sebebi ile bir adayın seçmenlerin yüzde 21’inin oylarıyla başkan seçilebileceğini gösteriyor.

 

Mavi eyaletler 2008 seçimine göre seçici delege oylarını artırdı. Sarı eyaletler ise oy kaybetti. Gri eyaletlerde değişiklik yok.

Seçici Kurul’da hangi eyaletin kaç oyu var?

Alabama……………….. 9

Montana……………….. 3

Alaska …………………..3

Nebraska………………. 5

Arizona………………… 11

Nevada…………………. 6

Arkansas……………….. 6

New Hampshire……… 4

California………………. 55

New Jersey……………. 14

Colorado……………….. 9

New Mexico………….. 5

Connecticut…………… 7

New York……………… 29

Delaware……………….. 3

North Carolina…………. 15

Washington, D.C……… 3

North Dakota………….. 3

Florida…………………… 29

Ohio…………………….. 18

Georgia………………….. 16

Oklahoma………………… 7

Hawaii……………………. 4

Oregon ……………………7

Idaho…………………….. 4

Pennsylvania ……………20

Illinois ………….………….20

Rhode Island…………… 4

Indiana ……………………11

South Carolina………….. 9

Iowa………………………. 6

South Dakota……………. 3

Kansas……………………. 6

Tennessee……………….. 11

Kentucky………………… 8

Texas……………………… 38

Louisiana…………………. 8

Utah……………………….. 6

Maine……………………… 4

Vermont………………….. 3

Maryland………………….. 10

Virginia……………………. 13

Massachusetts…………… 11

Washington……………… 12

Michigan………………….. 16

West Virginia…………….. 5

Minnesota…………………. 10

Wisconsin…………………. 10

Mississippi………………… 6

Wyoming………………….. 3

Missouri……………………. 10

Toplam……………………..538

 

Romney’nin kazanmasının neredeyse kesin olduğu eyaletler

Louisiana, Missouri, Alabama, South Carolina, Oklahoma, Tennessee, Kentucky, Kansas, Nebraska, Wyoming, Idaho, Utah, Alaska, Texas, Arkansas, West Virginia ve South Dakota. Bu eyaletlerin toplam seçici delege oyu; 191

 

Obama’nın kazanmasının neredeyse kesin olduğu eyaletler

California, Oregon, Washington, Hawaii, Iowa, Illinois, New York, New Jersey, Maryland, Delaware, Washington DC, Connecticut, Rhode Island, Massachusetts, Vermont,  Bu eyaletlerin toplam seçici delege oyu; 228

 

Başkanı belirleyecek çekişmeli eyaletler

Pennsylvania(20):…. Obama (yüzde 50), Romney (yüzde 44)

Ohio……………(18):… Obama (yüzde 49), Romney (yüzde 46)

Iowa……………(6):…… Obama (yüzde 49), Romney (yüzde 46)

Wisconsin……(10):… Obama (yüzde 51), Romney (yüzde 46)

Nevada………..(6):…… Obama (yüzde 50), Romney (yüzde 46)

Virginia……….(13):…. Obama (yüzde 48), Romney (yüzde 47)

North Carolina(15):… Obama (yüzde 47), Romney (yüzde 49)

New Hampshire (4):.. Obama (yüzde 49), Romney (yüzde 47)

Florida………….(29):.. Obama (yüzde 48), Romney (yüzde 48)

Colorado………(9): …..Obama (yüzde 48), Romney (yüzde 47)

 

İki adayın da 269 oyda kalması mümkün mü?

Evet. İki adayın da 269’ar oy alması bugüne kadar Amerikan siyasetinin ‘Beyaz Balinası’ olageldi. Yani, “Akla gelmeyen, efsanevi ve asla gerçekleşmemiş” bir ihtimal. Ancak bu yıl bir çok ana akım analist bile bu olasılığın “çok zayıf da olsa olabilirliğini” konuşuyor.

İki aday nasıl 269’ar oy alabilir?

Bu senaryounun gerçekleşmesi için kimin kazanacağı kesin olarak tahmin edilen eyaletler dışında kalan ve kimin kazanacağı bilinmediğinden ‘swing states (salıncak eyaletler)’ olarak adlandırılan 9 eyaletin iki aday arasındaki dağılımı rol oynayacak. Buna göre, Mitt Romney, Florida, North Carolina, Virginia ve Nevada eyaletlerini kazanacak. Ve Obama da, Michigan, Ohio, Pennsylvania ve New Hampshire eyaletlerini kazanacak. İşte bu dağılım tam olarak 269 – 269 eşitliğe neden olacak. Kaldı ki bu tek ihtimal değil. 269  – 269 eşitliği sağlayabilecek en az bir düzine dağılım daha var. Örneğin, Romney, John McCain’in 2008’de kazandığı tüm eyaletlere ek olarak (ki 180 elektoral oy), Indiana (11), Virginia (13), North Carolina (15), Florida (29), Ohio (18), ve New Hampshire’ı(4), kazanırsa 270 oya ulaşacak. Obama ise 268’de kalacak. Ancak, Obama, ‘kazanan hepsini alır’ prensibi yerine delege oylarını paylaştıran Nebraska’da tek bir delege oyu bile kazanırsa bu tabloda yine eşitlik oluşur.

İki adayın da 269 oy aldığı anlaşıldığında ne olacak?

En başta kritik eyaletlerde sayımlara itirazlar olacağı kesin. Yeniden sayım dramaları tam bir hukuk savaşına dönüşecek. İki aday da şimdiden ülkenin en iyi avukatlarıyla anlaşmış durumda. Eğer sonuç değişmezse, isimleri gizli olan 538 seçici delege üzerinde saflarını değiştirmeleri için lobi çalışmaları yaşanacak. Ancak, bu delegelerin oyunu değiştirme ihtimali zayıf olarak görülüyor.

Peki eşitlik durumunda başkan kim olacak?

ABD Anayasasına göre ‘seçici delege kurulu (electoral college)’ oylarında eşitlik olması halinde ABD Başkanını Temsilciler Meclisi, ABD Başkan Yardımcısını ise Senato seçer. Temsilciler Meclisinde Cumhuriyetçi çoğunluk ve Senato’daki Demokrat Parti çoğunluğu dikkate alındığında Başkan’ı Cumhuriyetçi Mitt Romney, Başkan Yardımcısı Demokrat Joe Biden olan çift partili bir ABD yönetimi oluşacak. ABD’de benzeri bir durum 1824 seçiminde yaşanmış ve 4 adaydan hiçbiri 270 çoğunluğunu sağlayamamıştı. Bunun üzerine Temsilciler Meclisi, ülke genlinde en çok oyu alan Andrew Jackson’un yerine John Quincy Adams’ı başkan seçmişti.

Neden seçim salı günü yapılıyor?

Çünkü ABD ilk kurulduğunda oy verme ve seçilme hakkı, sadece toprak ve mal sahibi olanlara tanınan bir imtiyazdı, hayat çiftçi seçmenlere göre şekillendi. Cumartesi günleri çiftçiler ürettikleri malları pazara getiriyorlardı. Pazar günleri ise kilisede vakit geçiriyordu. Seçimin 1 Kasım’da olmasına da imkan yoktu; çünkü 1 Kasım Katoliklerin ‘All Saints Day’ tatiliydi. Geriye Kasım ayının ilk pazartesisini takip eden Salı günü kalıyordu. Kasım ayının ilk Salısı böylece geleneksel hale geldi.

Fil ve eşek nedir?

Cumhuriyetçilerin parti ambleminin fil, Demokratların ambleminin eşek olmasının arkasında yine çiftçi gelenek var. 1874’te Thomas NastIn çizdiği bir karikatürde, üzerinde ‘Cumhuriyetçi oylar’ yazan bir fil hariç, bütün hayvanları kovalayan aslan postu giymiş bir eşek vardı. Karikatür Cumhuriyetçiler tarafından beğenildi. Demokratların eşek amblemini almasının da sebebi de 1870’de Nast’in başka bir karikatüründen geliyor.