Skip to content
Menu

Trump’ın medya Tweetleri, gazeteciliğe karşı kasıtlı bir kampanyanın ürünü

AMERİKA BÜLTENİ (22 Aralık 2017)

Donald Trump, ABD başkanlığına adaylığını açıkladığı 16 Haziran 2015 gününden beri medyaya yönelik tam 990 Tweet attı. Gazeteciliği ve çeşitli medya kurumlarını hedef alan bu tweet’lerinin bir kısmı, tıpkı CNN logosu montajlanmış bir güreşçiyi dövdüğü montaj video paylaşımında olduğu gibi küresel internet kullanıcılarının da dikkatini çekerek yüz binlerce kez retweet edildi.

 


Bazı tweetlerinde gazetecileri dava etme tehdidinde bulundu, bazılarında gazetecileri ‘yeryüzündeki en şerefsiz canlılar’ olarak nitelendirdi. Beğenmediği, kamuoyuna yansımasını istemediği hemen her haberi ‘fake news (yalan haber)’ diye damgaladı. Beğenmediği haber yapan tv kanalları ve programların reytinglerini gündeme getirdi.

Bir ABD başkan adayının veya bir ABD başkanının nadir görülecek şekilde medyaya bu sürekli saldırısı New York Üniversitesi yüksek lisans öğrencileri için bu tweetleri inceleme konusu yaptı. Gazetecilik ve uluslararası ilişkiler yüksek lisansı yapan Stephanie Sugars, Columbia Üniversitesinin medya alanında saygın dergisi Colombia Journalism Review’e yaptığı açıklamada, bütün Tweetleri bir araya getirdiklerinde, Trump’ın medya Tweetlerinin, bir haberi veya gazeteciyi hedef alma amaçlı olmadığını, ‘’gazeteciliği bir kurum olarak itibarsızlaştırma kastına sahip sürekli bir çaba olduğunun göründüğünü’’ söyledi.

Aynı zamanda Gazetecileri Koruma Komitesinde de çalışan Stephanie Sugars’ın bir araya getirdiği Trump’ın gazetecilik Tweetleri toplu halde internetten de yayınlandı.

Sugars, Trump’ın gazeteciliği hedef alan Tweetlerini şu kategorilere ayırdı

  • Hakaret

Bir gazeteciyi veya bir medya organını doğrudan hedef alan gücünü istismar ve saygısızlık içerikli ifadeleri barındıran tweetler.

  • Medyayı karalamak

Medyanın meşruiyetini ve saygınlığını yıkma, medyayı marijinalize etme içerikli tweetler.

  • Taraftarlık suçlaması

Br gazeteci veya bir medya organına dönük, haberini tarafgirlikle hazırladığı ithamı içeren tweetler

  • Yalan haber

Bir haberin bir kısmının veya tamamının yalan olduğu iddiasıyla o haberin haber değerini yok sayan tweetler

  • Eylem çağrıları

Bir gazetecinin işten atılması veya bir medya organına boykot gibi doğrudan eylem talebi içeren tweetleri

  • Sızıntılar ve sızdıranlar

Kendi yönetimi veya devlet içinden yasadışı iş vetaleplerin medyaya sızmasına karşı, bu bilgileri sızdıranları veya bilgi sızdırılmasını kötü göstermeye çalışan tweetleri

  • Tehdit

Bir habere karışılık olarak doğrudan o haberi hazırlayan gazeteciye veya yayınlayan kuruma, dava ve diğer yönlerden gerekeceğini yapacağı tehdidi içeren tweetleri

Megyn Kelly, Trump’ın en fazla saldırdığı (60 ayrı Tweet) gazeteci oldu. Sık sık Trump’ın ruh sağlığını sorgulayan eski Cumhuriyetçi milletvekili de olan gazeteci Joe Scarborough (15 ayrı tweet) ise ikinci sırada. New York Times (100’den fazla kez) ve CNN, Trump’ın en fazla yüklendiği iki medya kurumu. ‘Reyting’ de tıpkı ‘Fake News’ gibi Trump’ın tweetlerinde ne fazla kullandığı sözcüklerden biri.

Trump’ın en çok hedef aldığı gazetecilerden biri olan Megyn Kelly, yeni yayınlanan Settle for More adlı kitabında, Trump’ın saldırıları sonrasında çok sayıda ölüm ve tecavüz tehdidi aldığını yazıyor: ‘’Trump bana dönük her tweet attığında adeta sanki şalteri kaldırıyor gibiydi; destekçilerinden yoğun bir çirkinlik akıntısı başlıyordu’’.

Otoriter liderlere örnek oldu

Medya kurumlarının bir ABD başkanına haklı veya haksız yoğun eleştirilerde bulunması bir ilk değil. Ancak bir ABD başkanının seçmen kitlesinde, medya hakkında, ‘medya olmasa da olur hatta olmasa çok daha iyi olur’ algısı oluşturma çabasınin ilk örneği Donald Trump.

BirABD başkanının medyaya yönelik bu cüretkar saldırısı sadece Amerikan gazeteciliği açısından değil dünya gazeteciliği açısından da sonuçlar doğuruyor. CJR’dan Jonathan Peters, dünyadaki bir çok otoriter liderin, Trump’ın medyaya yönelik söylem ve davranışlarını aynen benimsediğine dikkat çekiyor. Bu liderler gazetecilere artık açıktan tacizde ve hatta fiziksel müdahalede bulunabiliyor. Bir çoğu ‘Fake News’ nitelemesini aynen kullanmaya başladı. Birçok Amerikalı yerel veya ulusal politik aday da artık beğenmediği her haberi ‘fake news’ diye niteliyor.

Peters, ‘’Basına yönelik 990 tweet, Trump’ın antidemokratik günahkarlığının ve yoluna çıkacak her gazeteci veya medya organını mahvetme arzusunun korkunç derinliğini gösteriyor.’’ diye yazdı.

Trump’ın gazetecilik Tweetlerinin çizelgesini hazırlayan Sugar da bu derece yoğun bir mesainin bir şeyin göstergesi olduğu düşüncesinde:

‘’Hepsini okuduktan sonra, Trump’ın gerçekte ne olduğunu görmemeniz mümkün değil; Medyaya karşı sürekli ve kasti bir kampanya yürüten bir adam’’

AMERİKA BÜLTENİ‘ni Twitter‘dan takip edebilirsiniz veya Facebook‘tan takip edebilirsiniz