Trafik, basitçe motorlu araçla bir ulaşım faaliyeti olmanın çok ötesindedir. Hem tek tek biz sürücülerin ruh halini, karakterini hem de o şehre, o ülkeye sinen psiko-sosyal iklimi de en iyi gözlemleyebileceğiniz aynadır.
Televizyon, geniş yığınlar için ‘eğlence’ ile aynı anlama sahip olmaya devam ediyor. Can sıkıntısının ilacı olarak görülüyor. Uzmanlara göre tam tersi söz konusu. TV can sıkıntısı salgınının ana sebebi
Tarihçi Plutark, ‘Yunan ve Roma Meseleleri’ kitabında, ‘Romalılar neden yılın ilk ayı olarak Ocak(January) ayını kabul ettiler?’ sorusunun yanıtına matematik hesabı yaparak başlıyor:
''İster sokakta olsun ister laboratuvarda olsun insanlar kendileri hakkında gerçekte var olmayan şeylere inanıyor. Bu da beni şu gözlemime ulaştırdı: Kifayetsizsen bir kifayetsiz olduğunu farkedemiyorsun.’’
Aslında piyangodan kimse kazanmıyor denemez. Bütün kumar türlerinde olduğu gibi, gerçek talihlisi onu oynatandır. Çağımızın piyangolarında ise bu çoğunlukla devlet.
Kadınlara oy hakkı verilmeli mi sorusu bugün neredeyse en tutucu gruplar, halklar ve ülkeler için bile absürt bir soru gibi. Ama çok değil 90 yıl önce çoğunluk bu soruya hayır diyordu.
Bir insan suda nasıl boğulur? Televizyonlardan, sinemalardan zihnimize kazınan boğulma anı görüntüleri bütünüyle kurgusaldır ve gerçekte yaşananla çoğunlukla ilgisi yoktur.
Bugün yılın ilk günü ve birçoğumuz için yapılması gereken ilk işlerden biri de evdeki hediye pakedi kağıtlarını ne yapacağımıza karar vermek. Peki hediye paketleri kağıdı hayatımıza nasıl girdi?