AMERİKA BÜLTENİ (5 Aralık 2011)
New York uzun yıllar dünyanın ve tarihin en etnik çeşitliliğe sahip şehri olageldi. Ancak, New York’un hemen kuzeyinde yıllardır göçmen ve mültecilere kapı açan bir başka şehir, 2000’li yıllarda bazı yönleriyle bu liderliği ele geçirmiş gözüküyor. Toronto’nun metropol bölgesindeki 5 milyon nüfusunun yaklaşık yarısı Kanada’da doğmayan göçmenlerden oluşuyor. Ve, Statistics Canada adlı resmi kurumun verilerine göre 2012 yılından itibaren Toronto’nun nüfusunun çoğunluğunu Kanada’da doğmamış göçmenler oluşturacak.
New York’luların ise sadece yüzde 36’sı ABD dışında doğanlardan oluşuyor. Toronto, Avrupa’nın her yerinden göçmenler dışında, yarım milyon uzakdoğulu, çeyrek milyon Karayipli, 250 bine yakın Hindistanlı ve Pakistanlı ile, Afrika, Ortadoğu, Pasifik ve Güney Amerika’dan yüzbinlerce göçmenin evi artık.
Toronto, etnik çeşitliliğe sadece ev sahipliği yapmakta değil onları kucaklamakta da New York’un önüne geçmiş görünüyor. Zira, New York ABD’de siyahlar ve beyazların birbirinden en fazla izole yaşadığı ikinci büyük kent olmaya devam ediyor. Toronto ise, şehrin ‘’Diversity our Strength (Çeşitliliğimiz gücümüzdür)’’ şeklindeki resmi sloganına da sadık olarak, etnik çeşitliliği karıştırabilmeyi çok daha fazla başarıyor. Nüfusunun yarısı göçmenlerden oluşan şehird etek bir getto bile bulunmuyor.