Obama, Hiroşima Barış Müzesinin defterine, ‘Savaşın acılarını tecrübeyle öğrendik. Şimdi hep beraber barışı yayma ve nükleer silahsız bir dünya yolunda da cesaret sergileyelim’ diye yazdı.
Doğrusu gümrük işlemlerimi yapıncaya kadar bu kadar heyecan verici bir seyahat olacağını düşünmemiştim. Bir öğleden sonra tarihi İpek Yolu'nun başlangıç noktasına yani, Çin'in bugünkü adıyla Xi'an (Şiyan diye okunuyor) şehrinin kapısına geldim.
‘’Bu konuda, ezmelisiniz, yok etmelisiniz. Bu insanların sadece ölüsü iyidir. Bu emri veriyorum, haydi!’’ Burundi yeni bir Tutsi soykırımının eşiğinde mi?
Bu Güneydoğu Asya ülkesi hakkında uluslararası haberlerdeki en önemli klişe, haberde ülkenin adının mutlaka ‘Burma olarak da bilinen Myanmar’ şeklinde yazılması.
Kanada'nın yeni kurulan kabinesinde 4 Sih bakanın birden yer alması, dikkatleri Hindistan merkezli Sih dinine bağlı Sih topluluğuna çekti. Sihler kimdir ve neye inanırlar? İşte yanıtı:
Almanya'da yaşayan Çin doğumlu bir sanatçı, Almanlar ve Çinlilerin kültürel farklılıklarını infografik haline getirdiğinde ortaya şu çarpıcı görseller çıktı:
Suriye, Almanya’nın İkinci Dünya Savaşında yaşadığından bile daha büyük bir yıkım yaşamış durumda. Savaş devam ediyor ama şimdiden yeniden yapılanmayı planlayanlar da var.
Hiroşima bugün artık, sadece insan soyunun yıkıcı gücünün değil aynı zamanda yapıcı gücünün de sembolü. Dünya Barış Günü'nde hatırlanması gereken bir öyküsü var Hiroşima'nın...
Bir çok diktatör, seçimleri 'yüzde 97' ile kazanıyor. Peki, diktatörler neden dünyada kimseyi inandırmayacaklarını bildikleri '90'lık' sonuçlu çakma seçimleri yapmakta ısrar ediyor?