İfade özgürlüğünün tarihine bir yolculuk
Antik çağın büyük tarihçisi Tukidides, ‘’devlet işleri ile ilgilenmeyen vatandaş, kendi işine b
Antik çağın büyük tarihçisi Tukidides, ‘’devlet işleri ile ilgilenmeyen vatandaş, kendi işine b
Herkes, Afgan Savaşının ümitsiz bir savaş olduğunda o kadar hemfikirdi ki, Amerikan tarihinin en uzun savaşı olmasına rağmen, paradoksal olarak Amerikan sinema endüstrisinin tarihi boyunca en ilgisiz kaldığı savaş oldu.
Türümüzün 11 bin yıllık modern tarihinde ilk kez, kış değil, yaz mevsimi en ölümcül mevsim haline geldi. Kış mevsiminde ölen insan sayısı hızla azalırken, yaz mevsiminde ölen insan sayısı hızla yükseliyor.
O günlerde New York Times gazetesindeki köşesinde, Alman Cumhurbaşkanının bu ses getiren konuşmasına da atıfta bulunacak gazeteci Roger Cohen, ‘’Dünyanın tehlikeli zamanlardan geçtiğini Almanlardan daha iyi kim görebilir ki…
Dünyanın ekseninde 15-25 santimetrelik bir değişime neden olan bu dev depremle, 100 milyondan fazla insanın yaşadığı Japonya’nın ana adası(Honşu), 2,5 metre doğuya (Kuzey Amerika yönüne) kaymıştı. 400 kilometrelik kuzey doğu sahili 0.6 metre aşağı doğu eğim kazanmıştı.
Demokrat Partili belediye başkanı, vali, bakan, Kongre üyesi ve hatta başkan, bırakın yolsuzluğu, en ufak norm/etik ihlali bile hak ettiği tepkiyi anında görüyor ve çoğunlukla bedelini ödemek zorunda kalıyor. Neden muhafazakar belediye başkanları, valiler, Kongre üyeleri ve başkanlar yasadışılıkları, yolsuzlukları, nepotizmleri, usulsüzlükleri ve hatta taciz ve tecavüzleri konusunda aynı endişe ve korkuya sahip değil?
‘Seçim’, sandık gününden ibaret değil. Sandıktan çok önce başlayan ve sonrasını da kapsayan bir süreçtir. Eğer bütün süreci güvenlik altına almazsanız, dünyanın en eski ve en güçlü demokrasisi de olsanız, uçurumun kıyısına kadar gelirsiniz.
Kızılderililer, Mississippi’nin batısına yeniden geçerken heybelerinde artık sadece eski acı hikayeler yok, beyazların hastalıklarına da şifa olacak yepyeni bir Amerika hikayesi de var.
19. yüzyılın en ünlü bilim insanıydı. Sonra bütün dünyada unutuldu. Doğa, ekoloji, iklim, insan hakları konusundaki çok erken uyarıları ile ne kadar önemli olduğu keşfedilinceye kadar…
‘’Çiçek hastalığının yok edilebilmesinde tek bir anahtar vardı; Vakaların erken teşhisi ve bu vakalara erken müdahale’’